-

DENETİMSİZ MERDİVEN ALTI GIDALAR SAĞLIK BÜTÇESİNİ KABARTIYOR

Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök’ten Ramazan ayı uyarısı:...

DENETİMSİZ MERDİVEN ALTI GIDALAR SAĞLIK BÜTÇESİNİ KABARTIYOR
28 Mayıs 2017 - 11:29
Denetimsiz Merdivenaltı Gıdalar Sağlık Bütçesini Kabartıyor”

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2016 yılındaki sağlık giderleri 68 milyar lira olarak açıklandı. Yapılan değerlendirmelere göre SGK’nın sağlık giderlerinde geçtiğimiz yıla göre 14.5 oranında bir artış yaşandı. Bu faturanın kabarıklığı yediğimiz içtiklerimizle ilgili. Özellikle merdiven altı imalatın halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri tartışmasız.

Hileli ürünlere dikkat!

Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası(ŞEKER-İŞ) Genel Başkanı İsa Gök, Ramazan ayında kayıtsız, denetimsiz veya sahte ürün üreten işletmelerin, maliyetleri düşürmek için türlü hilelere başvurduğunu bu ürünlerin kesinlikle tüketilmemesi uyarasını yaptı. Pazardan pay kapmak isteyen bazı imalatçıların, merdiven altı tabir edilen denetimsiz ve sağlıksız ortamlarda ürettikleri ürünleri piyasaya sürdüklerini, halkın ucuz olduğu gerekçesiyle bu ürünlere rağbet ettiğini ifade eden Gök, sahte ürünlerin insan sağlığının dışında bütçe üzerinde de olumsuz yük oluşturduğunu söyledi. Sağlığın yerine hiçbir şeyin konulamayacağına vurgu yapan Gök şunları kaydetti:  

NBŞ Kotaları AB ülkeleri seviyesine indirilmeli

“Gıda mevzuatını bilmeyen, eğitimsiz üreticiler tarafından üretilen ürünlerde yasal olarak kullanımına izin verilmeyen aroma ve renklendiricilerin kullanılması ürkütücü boyutlarda. Özellikle kayıt dışı istihdamın yoğunluklu olduğu merdiven altı imalatçıların ucuz olduğu gerekçesiyle tercih ettikleri yapay tatlandırıcılar, başka adıyla yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar sağlığımız açısından bir tehdit unsuru. İthal ya da yerli mısır işlenerek glukoz şurubu üretiliyor. Bu sıvı tatlandırıcılar daha sonra gıdalara ekleniyor. Yapay tatlandırıcıların gıdadaki oranını yüzde 50 arttırmak demek aslında piyasa paylarını arttırmak anlamını taşımaktadır. Hâlbuki AB ülkelerinin çoğu yüksek yoğunluklu tatlandırıcıları yasaklamış durumda ya da kotalarını yüzde 1’ler seviyesine indirmiş durumdalar. Ülkemizde ise kabul edilemez bir oranla bu rakam yüzde 10’un üzerinde uygulanıyor.”

NBŞ kotasının artması 3 milyon kişinin gelirinin azalması demek

Yapay tatlandırıcıların sağlığa zararının yanında iktisadi yanında bulunduğunu ifade eden Gök, yaklaşık 3 milyon kişinin gelirinin pancara ve yan sanayiine bağlı olduğunu, yapay tatlandırıcı şurupların piyasa payının artmasının, pancar köylüsünün gelirini azaltacağını vurguladı. Gök şöyle devam etti:

“Bir tarafta yüz binlerce küçük köylü tarımı yapan üretici, diğer tarafta ise beş altı glikoz şurubu üreten yatırımcı şirket. Bir tarafta Avrupa’nın sınırladığı yapay tatlandırıcılar, diğer tarafta apar topar Avrupa ortalamasının iki katına çıkarılan Türkiye oranları. İçine glukoz şurubu katılan çakma baklavalar, tatlılar. Bunların sonu yok. Baklava mı yiyorsunuz? Eğer kaliteli bir pastaneden almıyorsanız içinde mutlaka ucuz görünümlü plastik şişelerde pazarlanan bu şuruplardan vardır. Doğal pancar şekeri yerine glikoz şurubu kullanılan ürün zaten kendini belli eder. İçeriğindeki madde sebebiyle alıştığınız baklava görüntüsünden çok daha parlak ve açık renkte olur.  Halbu ki Türkiye bir doğal şeker pancarı üssü. Bu ürünlerde tercih tartışmasız pancar şekerinden yana olmalıdır.”

Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı Gök, açıklamasının sonunda Ramazan ayının tüm İslam âlemine hayırlar getirmesini temenni ederek, ağız tadıyla bir Ramazan ayı dileğinde bulundu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum