-

HASİBE YAZGI'NIN KADINLARA YÖNELİK SİNEMA VE MORAL ETKİNLİĞİ DEVAM EDİYOR

Aksaray'da Kadınlar, Otistik Çocukların Başarı Öyküsünü Konu Alan ‘Tample Granden’ İsimli Film İzlediler...

HASİBE YAZGI'NIN KADINLARA YÖNELİK SİNEMA VE MORAL ETKİNLİĞİ DEVAM EDİYOR
19 Ocak 2018 - 10:40
 Aksaray Belediyesi Kadın Koordinasyon Merkezi Başkanı Hasibe Yazgı, el sanatları ve aile içi iletişim, terapi gruplarına katılan kursiyerlere yönelik sosyal ve kültürel faaliyetler düzenlemeye devam ediyor.

Kadın Koordinasyon Merkezi Başkanı Hasibe Yazgı, onkoloji hastaları,  engelli ve özel durumu olan çocukların anneleri ile şehit annelerinden oluşan kadınlara, manevi destek vermek amacıyla ücretsiz sinema ve moral etkinliği düzenledi. 

 Park Site Klas Sinema Salonunda bir araya gelen kadınlar, Otistik çocukların başarı öyküsünü konu alan TampleGranden isimli film izlediler.

Filme konu olan Temple Grandin otizmli bir bireydir. 4 yaşına geldiğinde hala konuşmamasından dolayı doktora giden annesi, kızının otizmli olduğunu öğrenir. İletişim bozukluğu yaşaması, uyarılara az tepki vermesi, odaklanma problemi yaşaması, annesinin sarılmasından hoşlanmaması bu tanıyı koymada etkili olan bazı gözlemlerdir. O zamanlar, annenin çocuğa ilgisiz davranması sonucunda çocuğun otizmli olacağı yanılgısı hâkimdi. Filmde de doktorun anneye böyle bir atıfta bulunduğunu görmekteyiz. Diğer otizmli çocuklara sahip ebeveynlerin aksine Temple’ın annesi, çocuğunun kendi başına hayat mücadelesi verebiliyor olmasını hedeflemişti ve bunun için çocuğunu yatılı bir devlet okuluna göndermeyi göze almıştı.

Temple’ın gittiği okulda arkadaşlarıyla iletişimi çok zayıftı. Yine de onu anlayabildiği için hayran olduğu bir öğretmeni vardı. Temple, üniversiteye gideceği yaz tatilinde teyzesinde kalmıştı. Teyzesinin hayvan çiftliği vardı. Bir gün hırçın hayvanların sıkıştırma mekanizmalı bir alete sokularak sakinleştiğini gözlemledi. Aynı mekanizmayı kendisi denediğinde bunun gerçekten işe yaradığını anladı ve benzer bir aleti kendisi için yaptı. Hayvanlara karşı sempatisi vardı, üniversitede hayvanların bağırmaları ve hırçınlıkları üzerine tez yapmak istediğini söyledi. Hayvanlar için çeşitli mekanizmalar oluşturarak onların daha sakin hayvanlar olmalarını sağladı. Bu gibi projeleri yaparken, otizmin ona kazandırdığı özelliklerden yararlanıyordu. Projelerde, oluşturduğu sistemin tamamlanmış halinin hayalini kurarak hatalı yerleri tespit edebiliyor ve çalışmalarına bu öngörüleri ekleyerek hata payını sıfırlıyordu.

Aynı zamanda bazı dergilerde yazılar yayınlamaya başlamıştı. Başarılarını göstermek için lisede hayran olduğu ve irtibatını koparmadığı öğretmeninin yanına gitmişti. Ertesi gün öğretmenin öldüğü haberi geldi ve annesiyle cenaze törenine gittiler. İlk kez orada annesine sarılma eğiliminde bulundu. Bir gün annesiyle otizm seminerine katılmıştı. Oradaki pek çok aile çocuklarının yetişkin bireyler haline gelemeyeceğini sanıyordu. Seminere katılan bir aileden, otizmli bir çocuk kendi etrafında sallanmaya başlamıştı. Otizmli kızın annesi, çocuğunun bu hareketini yorumlayamıyordu. Temple, bu hareketin bireyi sakinleştirdiğini söyledi. Bunun üzerine seminerin katılımcıları, Temple’ın onlarla konuşmasını istediler. Temple kürsüye çıktı ve otizmli çocukları davranışlarının yorumlamasını yaptı. Aynı zamanda unutulmaması gereken bir şey vardı; otizmli bireyler erken tanı sayesinde, diğer bireylerden farksız hayatlar yaşayabilirlerdi. Bunun en gerçek örneği TempleGrandin’dir.”

‘TampleGranden’ adlı Filmi izledikten sonra duygu yoğunluğu yaşayan kadınlar, kendilerine bu imkânı sağlayan Aksaray Belediyesi Kadın Koordinasyon Merkezi Başkanı HasibeYazgı’ya Teşekkür ettiler.

YORUMLAR

  • 0 Yorum