KİLO ALMAMAYA DİKKAT ETMEMEK DAHA KOLAY
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, Tıp Fakültesi’nin şehre eğitim-öğretim çalışmalarının yanı sıra bilgilendirme konferansları ve ileri tedavi imkânları sağladığını söyledi.
Editör: Aksaray Haberleri
20 Aralık 2017 - 14:43
ASÜ Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen “Çağımızın Hastalığı Obezite” konulu konferansın açılışında konuşan Rektör Şahin, Tıp Fakültesinin 31 öğrenci ile eğitim-öğretime başladığını ve akademik kadronun da giderek büyüdüğünü belirtti. Önümüzdeki yıllarda hem eğitim-öğretim faaliyetlerinin devam edeceğini, hem Aksaraylıların sağlık hizmetleri için farklı şehirlere gitmek zorunda kalmayacaklarını, hem de toplumun bilgilenmesine yönelik konferans ve seminerler gerçekleşeceğini kaydeden Prof. Şahin, “İlk konferansımız olan Meme Kanserinden sonra yine toplumun en önemli problemlerinden olan obezite ile alakalı bir konferans gerçekleştiriyoruz. Kilo almamaya dikkat etmek kilo vermekten daha kolaydır. Bu hususla alakalı Üniversitemizde farklı etkinlikler de yapılıyor. Bunlardan birisi de bisiklet kullanımı. Kampüsümüzde -yabancı ismi velodrom olan- bir bisiklet sürme alanı inşaatı tamamlanma aşamasına geldi. Vatandaşlarımız ne zaman arzu ederse bu imkândan faydalanabilir” dedi.
- Obezite Tedavi Gerektiren Kronik Bir Hastalıktır -
Dünya Sağlık Örgütünün tanımına göre, vücutta sağlığı bozacak şekilde anormal ve aşırı miktarda yağ depolanması durumunun obezite olduğunu söyleyen Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Namık Özkan, erkeklerde yüzde 20’den, kadınlarda yüzde 30’dan fazla vücutta yağ olmasının obezite anlamına geldiğine dikkat çekti. Obezitenin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını ve günümüzde artık her iki kişiden birisinin obez sınıfına girdiğini ifade eden Dekan Özkan, “Obezite mutlaka tedavi edilmesi gereken kronik bir hastalıktır. Bu hastalık dünyada ve ülkemizde hızla artmaktadır ve bu hastalığın tedavisi -kronik diğer pek çok hastalık gibi- sabır gerektirmektedir. Son 10 yılda obezitenin görülme sıklığı yüzde 30 civarında artmıştır. 2008 yılında dünyada fazla kilolu 1,4 milyar insan varken, bugün 2 milyar insan fazla kilolu olmuştur. Obez diye adlandırılan, vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olanların sayısı ise 700 milyonlar civarındadır. Her yıl 2,8 milyon insan obezite ve obezitenin sebep olduğu hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir” dedi.
- Obezitenin Tedavisi Aslında Hiç Obez Olmamaktır -
Obezitenin Avrupa’daki Tip2 Diyabetin yüzde 80’inden, iskemik kalp hastalıklarının yüzde 35’inden ve hipertansiyonun yüzde 55’inden sorumlu olduğunu belirten Prof. Özkan, 2010 yılı Türkiye verilerinden de söz etti. Bu verilere göre Türkiye’de erkeklerin yüzde 20’sinin, kadınların ise yüzde 40’ının fazla kilolu olduğunu kaydeden Özkan, “Obezitenin en basit sebebi aldığımız enerjiyi yeteri kadar harcayamamaktır. Aldığımız enerjiyle kullandığımız enerjiyi mutlaka dengede tutmamız gerekiyor. Aşırı ve yanlış beslenme, genetik faktörler gibi unsurlar da obeziteye sebep olabiliyor. Kadınlardaki obezite oranı ise erkeklerden daha fazla. Eğitim durumu arttıkça obezite düşüyor. Sigara ve alkol kullanımı da obezitenin sebepleri arasında” dedi. Obezitenin vücutta etkilemediği sistem olmadığını söyleyen Tıp Fakültesi Dekanı Namık Özkan, şöyle devam etti: “Obezitenin tedavisi aslında hiç obez olmamaktır. Diyetle tedavi başarısı yüzde 10 civarında. Sağlıklı bir kiloya sahipseniz önemli olan bunu korumaktır. Besinleri pişirirken kızartma ve kavurma değil, haşlama ve fırınlama yapmak daha doğru. Düzenli beslenmek, öğün atlamamak, günlük 8-10 bardak su içmek ve egzersiz yapmak da önem arz etmektedir. Obezite, tedaviyi bıraktıktan sonra yeniden ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Obezite tedavisindeki amaç bireylere sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak ve buna devam etmesini sağlamaktır. Bu, kişinin yaşam kalitesini doğrudan etkilemektedir. Obezite diyet, egzersiz, ilaç ve endoskopik yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.”
- Beslenme Sadece Karın Doyurmak Demek Değildir -
Konferansta Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Yurdagül Çölgeçen beslenme ve sağlıklı yaşam ilkelerine dair bir sunum yaparken, beslenmenin sadece karın doyurmak ve canın istediği her şeyi yiyip içmek değil; bilinçli bir davranış olduğunu belirtti. Diyetisyen Cansu Ilıkan ise Amerikan Diyetetik Derneğine göre beden kitle indeksi 27-35 arasında olan bireyler için haftada yarım ila bir kilo, 35’in üzerinde olanlar içinse haftada 1-2 kilo; genel olarak ise altı ay içerisinde vücut ağırlıklarında yüzde 10 kayıp önerildiğini belirtti. Programda Aksaray Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Hatice Şahin Eroğlu da kısa bir konuşma yaptı ve bu gibi sosyal sorumluluk projelerini önemsediklerini belirtti.
Konferans, Prof. Namık Özkan’ın soruları yanıtlamasının ve hediye takdiminin ardından sona erdi. Etkinliğin gerçekleşmesine Aksaray Belediyesi ve Aksaray Kadın Girişimciler Kurulu da destek sağladı.
- Obezite Tedavi Gerektiren Kronik Bir Hastalıktır -
Dünya Sağlık Örgütünün tanımına göre, vücutta sağlığı bozacak şekilde anormal ve aşırı miktarda yağ depolanması durumunun obezite olduğunu söyleyen Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Namık Özkan, erkeklerde yüzde 20’den, kadınlarda yüzde 30’dan fazla vücutta yağ olmasının obezite anlamına geldiğine dikkat çekti. Obezitenin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını ve günümüzde artık her iki kişiden birisinin obez sınıfına girdiğini ifade eden Dekan Özkan, “Obezite mutlaka tedavi edilmesi gereken kronik bir hastalıktır. Bu hastalık dünyada ve ülkemizde hızla artmaktadır ve bu hastalığın tedavisi -kronik diğer pek çok hastalık gibi- sabır gerektirmektedir. Son 10 yılda obezitenin görülme sıklığı yüzde 30 civarında artmıştır. 2008 yılında dünyada fazla kilolu 1,4 milyar insan varken, bugün 2 milyar insan fazla kilolu olmuştur. Obez diye adlandırılan, vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olanların sayısı ise 700 milyonlar civarındadır. Her yıl 2,8 milyon insan obezite ve obezitenin sebep olduğu hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir” dedi.
- Obezitenin Tedavisi Aslında Hiç Obez Olmamaktır -
Obezitenin Avrupa’daki Tip2 Diyabetin yüzde 80’inden, iskemik kalp hastalıklarının yüzde 35’inden ve hipertansiyonun yüzde 55’inden sorumlu olduğunu belirten Prof. Özkan, 2010 yılı Türkiye verilerinden de söz etti. Bu verilere göre Türkiye’de erkeklerin yüzde 20’sinin, kadınların ise yüzde 40’ının fazla kilolu olduğunu kaydeden Özkan, “Obezitenin en basit sebebi aldığımız enerjiyi yeteri kadar harcayamamaktır. Aldığımız enerjiyle kullandığımız enerjiyi mutlaka dengede tutmamız gerekiyor. Aşırı ve yanlış beslenme, genetik faktörler gibi unsurlar da obeziteye sebep olabiliyor. Kadınlardaki obezite oranı ise erkeklerden daha fazla. Eğitim durumu arttıkça obezite düşüyor. Sigara ve alkol kullanımı da obezitenin sebepleri arasında” dedi. Obezitenin vücutta etkilemediği sistem olmadığını söyleyen Tıp Fakültesi Dekanı Namık Özkan, şöyle devam etti: “Obezitenin tedavisi aslında hiç obez olmamaktır. Diyetle tedavi başarısı yüzde 10 civarında. Sağlıklı bir kiloya sahipseniz önemli olan bunu korumaktır. Besinleri pişirirken kızartma ve kavurma değil, haşlama ve fırınlama yapmak daha doğru. Düzenli beslenmek, öğün atlamamak, günlük 8-10 bardak su içmek ve egzersiz yapmak da önem arz etmektedir. Obezite, tedaviyi bıraktıktan sonra yeniden ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Obezite tedavisindeki amaç bireylere sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak ve buna devam etmesini sağlamaktır. Bu, kişinin yaşam kalitesini doğrudan etkilemektedir. Obezite diyet, egzersiz, ilaç ve endoskopik yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.”
- Beslenme Sadece Karın Doyurmak Demek Değildir -
Konferansta Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Yurdagül Çölgeçen beslenme ve sağlıklı yaşam ilkelerine dair bir sunum yaparken, beslenmenin sadece karın doyurmak ve canın istediği her şeyi yiyip içmek değil; bilinçli bir davranış olduğunu belirtti. Diyetisyen Cansu Ilıkan ise Amerikan Diyetetik Derneğine göre beden kitle indeksi 27-35 arasında olan bireyler için haftada yarım ila bir kilo, 35’in üzerinde olanlar içinse haftada 1-2 kilo; genel olarak ise altı ay içerisinde vücut ağırlıklarında yüzde 10 kayıp önerildiğini belirtti. Programda Aksaray Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Hatice Şahin Eroğlu da kısa bir konuşma yaptı ve bu gibi sosyal sorumluluk projelerini önemsediklerini belirtti.
Konferans, Prof. Namık Özkan’ın soruları yanıtlamasının ve hediye takdiminin ardından sona erdi. Etkinliğin gerçekleşmesine Aksaray Belediyesi ve Aksaray Kadın Girişimciler Kurulu da destek sağladı.
YORUMLAR