AİLE DANIŞMANLIĞI KURSİYERLERİ SERTİFİKALARINI ALDI

ASÜSEM’de düzenlenen sertifika töreninde kursiyerler adına konuşan Nesrin Terzioğlu, sosyal bir varlık olan insanı ve bireyin özünü oluşturan aile yapısını biyolojik, ruhsal, sosyolojik, toplumsal, felsefi ve hukuksal açıdan tekrar incelediklerini, tartıştıklarını ve yeniden öğrendiklerini söyledi. Çok önemli bir programı başarıyla tamamladıklarını söyleyen ASÜSEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Harun Yeniçeri ise insanlığın var olduğu günden buyana, eğitimin farklı şekilleriyle günlük yaşamın bir parçası olmayı sürdürdüğünü kaydetti. Uluslararası rekabetten söz eden, bunun dünyada kontrolsüz bir değişimin yaşanmasına neden olduğunu söyleyen Yeniçeri, bu değişimin olumlu ve olumsuz etkilerinin söz konusu olduğunu ifade etti. İletişim teknolojilerinden örnek veren ASÜSEM Müdürü, “İletişim teknolojileri doğru kullanılmadığında insanı yalnızlaştırmakta, sosyal duyarlılığı azaltmakta ve aile ilişkilerini bozmaktadır. Aileyi korumak gerekiyor; çünkü toplumun temel taşı ailedir. İnsanın en fazla iletişimde olduğu kurum ailedir. Aile ne kadar sağlıklı olursa, toplumda o kadar sağlıklı olacaktır” dedi.

      - Zamanımızı Teknolojinin Esiri Haline Getirmememiz Gerekiyor -

ASÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar da, dünyada değişim ve dönüşüm hızının arttığını söyledi. Değişmeyen tek şeyin insanlığın iki cins olarak yaratılması ve erkeğin kadına, kadının da erkeğe ihtiyaç duyması olduğunu söyleyen Rektör Acar, “Bu, insanlığın yeryüzündeki macerası başladığından beri değişmeyen bir gerçektir. Geliştirebildiğimiz en önemli kurum aile kurumudur” dedi. Modernleştikçe, sanayileştikçe, bilgi çağına ve yüksek teknolojiye eriştikçe insani ilişkilerin kısmen örselendiğini, ilişkilerin mekanikleştiğini vurgulayan ASÜ Rektörü, “Televizyon, bilgisayar, cep telefonu gibi bir takım araçlar, insanlar arası ilişkileri ikinci plana iter gibi oluyor. Teknolojinin nimetlerinden faydalanırken onun kölesi olmamamız gerektiğini, zamanımızın tamamını teknolojinin esiri haline getirmememiz gerektiğini, insani ilişkilerden asla vazgeçmememiz gerektiğini ve aile kurumunu sapasağlam ayakta tutmamız gerektiğini bilmemiz ve unutmamamız gerekiyor” dedi. Türkiye’nin orta gelir kuşağında, gelişmekte olan bir ülke olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mustafa Acar, şöyle devam etti: “Bizden daha zengin ve müreffeh, teknolojik olarak daha ileri ülkeler var. Ama bizim onlardan üstün ve ileri olduğumuz, onların bize gıptayla baktığı çok sağlam bir kurumumuz var; o da aile. Bunu devam ettirmemiz gerekiyor.”

Yapılan konuşmaların ardından kursun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür edildi ve kursiyerlere sertifikaları verildi.