-
ERDOĞAN KAYA

ERDOĞAN KAYA


Camide Yatılır mı?

01 Şubat 2015 - 17:09

Allah nasip ederse umreye niyet ettim ve 4 Mart içinde kaydımı yaptırdım. Tabi bu arada bol bol Hacla ilgili filim ve yazılar okuyarak bilgi sahibi olmaya çalışıyorum. İzlediğim filmlerde genel olarak Mekke ve Medine’de cami içi ve çevresinde yatanları görüyorum. Sonrada bunun ne derece doğru olup olmadığı ile ilgili siyer kitaplarına göz atıyorum. Sonra bakıyorum ki, camide yatılabiliyor da sohbette edilebiliyor. Birde bakıyorum ki Müslümanlar yıllarca camiye giderler ama dört tane cami arkadaşları yok. 2 aylık asker arkadaşını yıllarca anlatanlar hiç cami safı arkadaşlarını anlatmazlar.

Camiler haftası nedeniyle bir ara yazmıştım, “ camiler Namaz Kılma Yeri mi?” diye. Bu yazımdan dolayı bana teşekkür edip doğru söylüyorsun diyenler olurken kızıp sitem eden din görevlisi dost ve arkadaşlarım da olmuştu. Hatta bana meyil atarak, “ bunu burada yazacağına karşılıklı konuşsak ne vardı” diyenlerde oldu.

Siyeri nebeviyi okuyanlar herhalde bana cevap yazmamıştır. Peygamber (a.s.)  ve sahabenin hayatını okuyanlar camilerin ne için yapıldığını ve nasıl kullanıldığını çok iyi bilmeliler. Camide insan yatar mı, bizde yatmaz, ama diğer İslam aleminde ve sahabe döneminde yatar.

      Camide sohbet edilir mi? Bizde edilmez ama sahabe döneminde edilir.

     Yıllardır beş vaktini camide kılan bir cami cemaatine sorun, “camide edindiğin kaç arkadaşın var” diye Belkide yanında omuz omuza namaz kıldığı insanı tanımıyordur. İnsanın bir ay beraber askerlik yaptığı asker arkadaşı oluyor da,  neden bizim bir cami cemaati arkadaşımız yok? Bu nasıl din kardeşliği, bu nasıl aynı inançları paylaşmak.

       Efendim camide konuşulmaz, ayak uzatılmaz, dünya kelamı konuşulmaz, namaz harici cami kullanılmazvesairevesaire. Eskiden yolda belde kalan Müslüman nerede misafir edilirdi, camilerde misafir edilirdi. İbadet esnasında camide ibadet dışı iş yapılmaz. Evet, dünya kelamı konuşulmaz, Allah ve Resulüne uygun olmayan işler konuşulup yapılmaz.

        Neden namaz sonrası insanlar camide oturup dini konuları ve ibadet meselelerini konuşup öğrenmesin. Çoğu insan bunca yaşına rağmen hala namaz kılmasını bilmiyor. Çıkıp sokakta veya caminin banklarında dedikodu yapmak yerine dini meseleleri konuşamazlar mı? Çalışanlara bir şey demiyorum, ama yaşlı ve emekliler din görevlisinden bir şeyler neden öğrenmesinler?

       Yazımı okurken birde bunu çıkarma diyenleri duyuyorum, neden bir Hıristiyan veya kilise papazı kiliseyi hiç terk etmeyerek sürekli kilisede bulunup gelen gidenlerle ilgilenirken biz hemen namazı kılar kılmaz caminin kapısına kilit vuruyoruz? Bu sadece burada değil bütün Türkiye de böyle.

       Biraz kendimize de öz eleştiri yapalım arkadaşlar. Zaman içerisinde namazın dışındaki işler camide yasak durumunu beyinlere işlemişiz, halende öyle devam ediyor. Neden bir Müslüman istediği zaman cami imamından dinin ve kuranı kerimini öğrenmesin, bundan daha doğal bir şey var mı?

      İnsanları ibadet dışında bir arada tutamadığımız için bir müslümanın inanın beş tane saf arkadaşı yoktur. İmamlık peygamber mesleği ve tebliğ görevdir. Müslüman dini din adamlarından öğrenecektir, tabi eline geçirebilirse. Buna kızmaya veya sitem etmeye gerek yok arkadaşlar.

Bunu bir ara yine yazmıştım, yanılmıyorsam yıl 1981 İmam hatip lisesi son sınıftayım, ben hafızlığa çalıştığım için okula geç başladım. Hashas mahallesinde aynı zamanda imamlık yapıyorum, bir yıl falan oldu. Bir gün sabah namazına geldim, o zaman mahallelerde hayvan besleyenlerde olması nedeni ile bir cami cemaati ahırda hayvanlara yem vermiş ve doğruca camiye gelmişti. Halılar yeşil ve cemaatin ayaklarının içi tamamen saman dolu,  ayağında da o zaman bir yun çorap, halı tamamen saman olmuş.

       Namazı kıldırıp tesbih için döndüğümde ayak izlerinin tamamı halıda. Cami çıkışında uyardım, bana ne demesin; “ işin ne senin, ben batıracağım sen süpüreceksin” dedi. Tabi gençliğin verdiği heyecanla ben cemaate birkaç tane vurmuşum, “ hanımına bunu söylüyor musun” dedim. Ama araya girenler oldu, cemaat doğru bizi müftüye şikâyete gitmiş. O zaman Hikmet Selcan hocam var, beni uyardı ama ben bu iş bana göre değil deyip istifamı verdim, başka işe baktım. Bu bir peygamber mesleği sabır gerektirir ben yapamıyorum diye ayrıldım, yapanlar bunlara uymak zorunda.

       Sevgili dostlarım sizi en iyi ben anlıyorum, ama din görevliliği artık normal devlet dairesi memurluğuna dönüştü. Ben bunun yanlışlığını söylüyorum.Onlar dünya işleri yapıyor sizler ahret işi ile meşgulsünüz. Sizin ayrıcalığınız, Müslümanları camilerde ülkemizin birlik ve beraberliğini muhafaza etmek şartı ile irşat etmektir. İşiniz hem zor, hemde çok sorumlu bir iş haberiniz olsun. Ben kendimi kurtarım dingörevlisi değilim, ama imamlar bu işi yapmamış derim. Siz ne deyip kurtulacaksınız?