Cumhuriyet tarihinde ilkleri gördük

Türkiye son dönemlerde TBMM’de öyle olaylar ve kavgalar gördü ki, belki Cumhuriyet tarihinde görmediğini görmüş oldu. Anayasa değişikliğini engellemek ve Meclisi çalıştırmamak için yapılan eylemler pes dedirtti. Tarihte görülmemiş bir şekilde Meclis kürsüsü söküldü ve hatta meclisin mikrofonu cebe konup ortadan kaldırıldı. Sırt, kol ve el ısırıldığını görmüştük de bacak ısırıldığını hiç görmemiştik.

      Malumunuz yeni nesil bilmez ama Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkede tek parti döneminde yaşananları ve yaşattıklarını CHP her halde unutuldu zannediyor. Demokrat Partiye kadar ülkeyi tek başına yöneten zihniyet Erdoğan’a diktatör derken siz 1950 kadar ülkeyi nasıl yönettiniz? Acaba o dönem ülkede diktatör kimdi ve ülkeyi tek başına kim yönetiyordu?

      Siz o zaman ülkede demokratik idaremi yaşatıyordunuz? Karşınızda muhalefet yok, başka partilere hayat hakkı tanımaz bir idareden çok memnundunuz. Karşınıza Menderes çıkınca bu millet ona %60 oy verince, biz bunları artık indiremeyiz düşüncesi ile 1960 darbesi ile iktidardan indirip bir oyunla Rahmetli Menderesin idamını kimlerin sağladığını bu millet çok iyi biliyor.

      1950 den bugüne bu millet CHP’ye tek başına iktidar vermemiştir. Şu mecliste yaşananları gördükten sonrada artık mevcut halinizi de göremeyeceksiniz. Buyurun önünüze referandum sandığı geliyor hadi anayasayı engelleyin engelleyebiliyorsanız?

      Meclisteki vekil sandalyesini bu millet seçip gönderdi. Senin oyun ne ise bütün milletvekillerinin oyu da herhalde aynıdır. Varsa gücün engellersin veya referandumda halkın karşısına çıkar Ret oyu verdirirsin. Ama bu milletin meclisinde terör estirme hakkınız yok.

      Ne demek Meclisin kürsüsünü sökerek vekilleri konuşturmamak tavrı. Olmadı oy kullanmak için girdiğiniz perdeyi 15 dakika işgal ederek hoş olmayan tavır sergilemek. Orası Meclis mi yoksa Taksim meydanındaki gezi olaylarımı? Bakın şu haberler bütün medya kuruluşlarında yayınlandı:

       Sokakta kimle karşılaşsak inanın CHP’nin bu Meclis tavrını konuşuyor ve kınıyor. Mecliste sataşmaların, laf atmaların, karşılıklı cevap vermelerin, meclisi terk etmenin yaşandığını gördük de, kürsünün söküldüğünü ilk defa gördük. O günkü çıkan haberlere bir bakarmısınız?

     “TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin görüşmelerinde CHP'liler kürsüyü işgal etti. Bunun üzerine AK Parti'liler kürsü ile Başkanlık Divanı arasına geçerek, CHP'lileri kürsüden uzaklaştırmaya çalıştı. Bu sırada iki partinin milletvekilleri arasında yumruklaşmaya varan kavga yaşandı, bazı milletvekillerinin yaralandığı görüldü.

     Teklifin 1. turdaki beşinci maddesi üzerinde CHP Grubu adına söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AK Parti'nin görüşmelerdeki tavrını eleştirdi.

      Özel'in "Kürsüyü koruma altına alıyoruz" sözleri üzerine, CHP milletvekilleri alkışlar eşliğinde kürsüye yürüdü ve kol kola girerek kürsüyü çembere aldı.

      AK Parti milletvekilleri kürsü ile Başkanlık Divanı arasına geçerek, CHP'lileri kürsüden uzaklaştırmaya çalıştı. Bu sırada iki partinin milletvekilleri arasında yumruklaşmaya varan kavga ve itiş kakış yaşandı, bazı milletvekillerinin yaralandığı görüldü. Kavgaya karışan bazı milletvekilleri yere düştü.

      Kavga sırasında milletvekillerinin konuşma yaptığı kürsü söküldü ve ses sistemi zarar görerek çalışamaz hale geldi. Kürsünün yerinden çıktığı görüldü.

      Genel Kurul salonunun bazı yerlerinde de hasar oluştu.

      Salonun ortasında bulunan "Atatürk çiçeği" ile stenografların görev yaptığı masa zarar gördü. Oylama zarflarının atıldığı kupaların bulunduğu sehpa da kavga esnasında yerinden kaldırıldı. Stenografların oturduğu koltuğun bir milletvekili tarafından havaya kaldırıldığı, kupaların milletvekilleri tarafından birbirlerine fırlatıldığı görüldü.

    Başkan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal'a söz verdi. Ünal, ses sisteminin bozulması nedeniyle görevliler tarafından getirilen yaka mikrofonuyla kürsüde konuşmasını yaptı. Ünal konuşmasını yaparken AK Parti milletvekilleri etrafında bekledi.”

      Görüldüğü üzere şu Mecliste yaşanan rezalete hangi seçmen okey diyebilir ki, bu manzaralara ülke insanın hafızalarında silinmeyecektir. Mecliste böyle bir rezaletin yaşanması yeni yetişen nesil tarafından da ömür boyu unutulmayacaktır.