-
ERDOĞAN KAYA

ERDOĞAN KAYA


Kimse bize dokunma diyor

19 Şubat 2015 - 22:12

       Bazen oturuyorum şunu mu yazsam bunumu yazsam diye. Şunun ucu buna mı yada şuna mı dokunur diye düşünecek halimiz yok. Yazsan bir dert yazmasan işin içinde vebal denen bir şey var. Bazen en yakınınızı da kırmak ve üzmek durumunda kaldığınız oluyor. Hele insan aşırı tarafgir olursa inanın hiç hatalarını görmüyor senin hatanı görüyor. Ya da olmaz olaydım nerden bir aday adayı oldum hemen onun sıkısından yazıyorum oluyor. Adaylığımla ilgisi olanda olmayanda hemen bu silaha sarılıyor sanki Cumhurbaşkanı adayı idim. Birazda kendi aynamıza bakmamız lazım değil mi?

 Tarafsız insan çok nadirdir, mutlaka bir şeylere taraftır. Tarafgirliğin temelinde hakka taraf olmak, doğruya taraf olmak en güzelidir. Siyasi tarafgirliği inanç tarafgirliği gibi görmek bir hastalıktır. Ben tarafsızım diyen yalan söyler, mutlaka bir şeye taraftır.

        Siyasi tarafgirliğiniz yoksa futbol takımı tarafgirliğiniz vardır. Bu yoksa memleketçilik veya kabilecilik taraftarlığınız vardır. Kiminin de inandığı kendine göre doğrulara tarafgirliği vardır.

       Tarafgirlik dinin yaşam ve tarikatçılıkta varda normal hayatta yok mu? Bakın dini inançlarda bile cemaat cemiyetçilikler en ön safta. Mutlaka bir tarikatta iseniz, ona karşı aşırı meyliniz var ve ondan başkasına inanmama tarafgirliğiniz vardır.

      Tarafgirlikle ilgili düşüncelerimi yazdıktan sonra bir noktaya konuyu bağlamakistiyorum. Konunun anlaşılması için bunları sizlerle paylaşmam lazım. Çoğu insanlar kendi doğrularlını ve düşüncelerini savunduğu için onlarıda ikna etmem lazım. Çünkü kendileri aşırı tarafgir olan insanlar bünyelerindeki hata ve hastalıkları görmediği gibi kusur ve kabahati dekabul etmezler. Aşırı tarafgirlik bazen insanın gözünü kör edebiliyor, kendisine taraf olmayan insanlarada düşman olabiliyor.

Daha öncede bu konuyu yazmıştım, ben çocuktum, bizim köyde iki tane cami vardı, büyüdüğümüzde bile bu camiler faal halde idi. Sonra birisi kapandı, diğeri devam etti. Kapanan cami şuanda Kur’an kursu olarak devam ediyor.

       Rahmetli babama sormuştum, muhtarlık çekişmesi, aşağı mahalle yukarı mahalle çekişmesinden dolayı camiyi bölerek cemaati ikileştirmişler. Allahtan 1960 sonrası bu ihtilafın içinde olan her iki mahallenin insanları Avrupa’ya gittide caminin birisi kapandı.

       Yine bir kıssa ile konuya geçeceğim, yine bir köyün birisinde ihtilaf varmış. Bu köyde camilerini ayırmışlar, öğle vakti ezan okunuyormuş namaz kılmaya hazırlanan baba oğluna sormuş, “ hele bir bak ezan mı okunuyor” diye.

       Oğul ezanın okunduğunu babasına söyleyince, baba tekrar sormuş, “ bizim camiden mi öbür camiden mi okunuyor” demiş. Oğul da, “ bizim camiden” deyimce. Baba, “ Aziz Allah şefaat ya Rasulallah” demiş. Öbür cami ezanı dense idi Kabuletmeyecekti.

        Görüldüğü üzere dini konularda bile tarafgirlik oluyorsa diğer her konuda tarafgirlik olması mümkün. Bende bazen siyaseten tarafgirlik yapıyorum bunu Allah’ta biliyor. Ak Parti tarafgiri olmama rağmen bu partiyi koruduğumu söyleyen dostlar var. Onlar benden daha çok tarafgir oldukları için zaman zaman taraf olduğum partinin icraat ve çalışmalarınıda tenkit ettiğimi göremiyorlar.

Çarşamba günü öğle camisinden çıktım, bir eski dost elimden tutarak çay içelim diye bir çay ocağına gittik. Çay esnasında kendi partileri ile ilgili yazılar yazmadığımı sürekli Ak Parti ile ilgili yazılar yazarak onları övdüğümü söyleyerek sitem ettiğini, ancak birkaç gündür de Ak Partideki olumsuzlukları yazmamdan da memnun olduğunu söyledi. Ne diyeyim bilmiyor ki bu seferde Ak Partililerin bana sitem ettiğini. Valla ne allıya nede güllüye yaranabiliyoruz, gazetecilik böyle işte.

Herkes diyor ki benim sırtımı sıvazla, ben hamam kesesicisi değilim ki durmadan sırt keseleyim. Varsa öyle keseci onlarda benim sırtımı sıvazlasın, elbette varsa bir yanlış onuda yazacağız. İyi yazarsan iyisin eksiği yazarsan senden kötü kimse yok, sanki vatan hainisin. Yani tarafgir olmak yanlışlara da taraf olmak değildir. Benim tarafgirliğim Allah korusun din seviyesinde değil, yeri geldiğinde tenkit ederek yanlışlarıda söyleyen birisiyim. Ama çoğu kimsenin kişisel meselesini de bana hallettirmeye çalışanlarda kusura bakmasın ben dedete değilim. Yorganıma bit pire düştü yetiş Erdoğan diyene de ben dedete değilim yarım kilo dedete al temizle diyorum.

       Biz gazetecilere yazı yazmamız için malzeme gerekli, ben hiçbir partiye karşı peşin hükümlü değilim, kimse ilede küs değilim, Onu yazma bunu yazma ne yazacağız, bugün ülkenin gündemini ve Aksaray’daki gündemi iktidar partisi oluşturuyor bizede malzeme çıkıyor yazıyoruz.

İnanın kesin söylüyorum, tarafgirliğimiz aşırı değil, ama ortada bir gerçek var herkes görmesi lazım bizede malzeme gerekli. Tarafgirliklerini yenerlerse bana katılacaklardır, siyasi hırsı yenmek şartı ile. Kim biz ne kadar yakınsa bizde onlara o kadar yakınız herkes bunu böyle bilmeli. Ben gazeteciyim kimseye küsme ve tavır alma lüksüm yok. Bize kucak açan herkesi kucaklar beyanlarını da yazarız. Beni sevenide sevmeyenide seviyorum.