-
ERDOĞAN KAYA

ERDOĞAN KAYA


Köyde yaşam başka

20 Temmuz 2015 - 14:12

      İnsan şehirde yaşarken, geçim telaşı nedeni ile hayatın nasıl geçtiğinin farkında olmazken. Köyde yaşayan yeni nesil gençlerde şehir yaşamı hayali kuruyorlar. Bizim gibi belli yaşın insanları bir süre sonra sessiz ve sakin yaşamı tercih ediyoruz. Tabi tercih ederken de bol oksijenli yerler ana tercihlerimiz oluyor. Ben şahsen yazları köyde, kışın sıcak bir ortamda yaşamayı her şeye tercih ederim. Ama gelin görün ki, mesleğiniz ve hayat şartları çoğu zaman bu arzunuza karşılık vermiyor.

       Bayram dolayısı ile büyüklerimizi ziyarete köye gittim. İnsanların çoğunluğu bayram olmasına rağmen biçer arkasında ekin işletme derdinde iken, bazıları da bağ bahçe ile meşguller. Aslında benimde asıl hobim bir bahçede sebzelerle uğraşırken, akşamda tavukları yemlemeyi çok severim.

       Böyle bir hayat insana huzur verirken, stresten ve sıkıntılardan uzak bir yaşam olsa gerek. Köyde babadan kalma evimiz ve bahçemiz olmasına rağmen zaman ayırıp ta gidemiyoruz. Bayramda gittiğimde gördüm ki, 3 yıl önce diktiğim şeftaliler meyve vermiş. Bunlardan dalından koparıp yemek kadar güzel ne olabilir ki?

       Şehirde dört beton duvar arasında hayat geçirmek yerine yeşillikler içinde bol oksijenle yaşamak farklı bir güzellik değil mi? Artık hayat standartlarının köyü şehri kalmadı. Ama gelin görün yeni nesil ne varsa şehirde şehre gitme ve yerleşme derdindeler.

       Hatta çok köyden duydum kızlar evlenecekken gençler şehre göçmeyi tercih ediyorlarsa evleniyorlarmış. Niçin bağda, bahçede ve tarlada çalışmazmış ta ondan. Ne yapmalıymış şehre gelince kültür parkta hava atmalıymış, kocasının asgari ücretle kazandığını da orada yemeliymiş. Vay senin aklına turp sıkayım, sonra arkandan annen baban erzak taşısın. Beğenmediğin köyde yetiştirdikleri ile seni beslesin ve yiyecek dilen.

      Valla artık köylerde yaşam ve kazanç şehirden kolay ve güzel. Devlet zaten tarım ve hayvancılığa bol teşvik veriyor. Şimdi herkesin zaten altında arabası var, istediği zaman istediği yere gidebiliyor. Genç kızlar kocalarını ona buna köle etmek yerine kendi üretimine teşvik edip başkasına hamallık yaptıracağına ağalık yapsa daha iyi olur. Sonrada arabasını da alır, evini de canı istediği zaman şehre gelip kültür parkı gezer.

     Elbette bahçelerde sebze ve meyve yetiştirmek zor işler. Ama gölgeye oturduğunda doğal yetiştirdiğin bu sebzelerden rahat bir şekilde yemek kadar zevkli bir güzellik olabilir mi? Bir günde olsa bize bahçeden koparılan doğal sebzelerden ikram edilmesi gerçekten çok güzeldi. Aslında bunları kendi elimle yetiştirip yemeyi daha çok severim.

      Bayramın son günü haberleri izliyorum, izinden dönen İstanbul bayramcıları memleketlerinden getirdikleri doğal sebze ve yiyecekleri gördüm. Herkes torbaları doldurup İstanbul’un yolunu tutmuşlar. Demek ki artık köyün taşı toprağı altın olmaya başlamış. Herkes köylerden doldurduğu altınları büyük şehirlere taşıyorlar.

     Dün trafik konusunu yazmıştım, ama gelin görün dönüşte büyük şehirlerdeki trafik sıkışıklığı yaşanacak gibi değil. Bizim yaşadığımız trafik devede kulak kaldığını gördüm. İnsanların ömürlerinin yarısı yollarda ve trafikte geçiyor.

      Becerebilen ve iş yapanlar için artık köyler bana göre şehirden cazip hale gelmiştir. Gençler boşuna şehir hayatına özenip sıkıntıya koşmasınlar. Hayat artık her yerde yaşanmaya değer ve rızık her yerde var.

     Benim üniversitede okuyan delikanlı oğlum çocukken köye zor giderdi. Bayramda benimle beraber gitti ve orada yaşamı daha iyi anladı. Hatta bana burada sana bir yaşam tarzı kuralım bizde zaman zaman gelelim demeye başladı.

     Her gıdanın doğalının yetiştiği köylerde bol oksijen ve temiz gıda artık köylerde. Beton duvarlar arasına sıkışmayı bırakıp temiz hava ve oksijene kaçmak var. Köyler boşalmasın, yeniden köylere göç başlamalı.