Adam olmak kelimesi anılınca hepimiz karakterden, dürüstlükten, terbiyeli olmaktan bahsederiz ama adam yerine koyduklarımızı dürüst oldukları için, karakterli oldukları için ya da terbiyeli oldukları için adam yerine koymayız.
Bizim memlekette adam olmanın yolu pantolonun cebinden geçer. Ne kadar kâğıt para ne kadar adam eder onun hesapları yapılır hep. Hani 5 paralık adamsın derler ya, o adamı beğenmedikleri için değil parayı beğenmedikleri için küçümsenir. Mesela 5 milyarlık adam ol hemen değişiverirler ya da 100 milyarlık daha da bir değişik oluverirler.
Kimilerine aslanın ağzındaki ekmeği almak zor geldiği için, başkalarının ceplerine el atmayı adamlık olarak öğrettiler. Şimdilerde kimin eli kimin cebinde belli değil, o yüzden kim kime göre adam kim kime göre adam değil o da meçhul doğrusu.
Farz edelim birisi hakkında eleştirel bir yazı yazdın. Eli yazdığın kişinin cebinde olanlara göre adam değilsin. Elini yazdığın adamın cebine sokamayanlara ve sokmak istemeyenlere göre de adamın hammaddesisin. E haliyle düşünüyor insanoğlu, ben kimlerle uğraşıyorum ya da kimin yanındayım. Elini paranın kaynağına sokamadığı için karşı tarafta olan adamlarla birlikte hareket etmeli miyim? Ya da sırf elini paranın kaynağından çekmemek için bana cephe alanların karşısında olmak şerefinden yoksun mu olmalıyım?
Kafamda deli sorular, akılsız cevaplar. Yanlış anlaşılmasın bu kadar mantıksız bir düzenin içerisinde akıllı sorular sorup, akıllı cevaplar alma hayalinde de değilim ama şunu biliyorum karınca kararınca ateşi söndüremezsem de üç beş kalem satmak için şerefini satacak adamcıkların karşısında gücüm yettiğince durmaya devam edeceğim. Gerisi mi? Vallahi benim sorunum değil, onu elini başkasının cebinden çıkarmayanlar düşünsün, vesselam..