-
RAMAZAN TOPRAK

RAMAZAN TOPRAK


nereye..?

23 Ekim 2015 - 18:08

önce nasıl'larını açalım:

. hayatı boyunca itilip kakılmış,

. veya fırsat bulamamış veya verilmemiş,

. veya verilmişse de boşverip ıskalamış,

madden mânen bi'türlü tatmin olmamış egolar..

. özünde protest/karşıtlık/isyan yatan

amelsiz, sorumsuz, sertlik, vahşet gibi

süflî duygularla emeksiz yemek hedefleyenlerin

kişisel, örgütsel veya toplu çıkarlarını

islâm'la bağdaştırma çalışmaları..

. "hiç" olan biri/lerinin bir anda bulduğu

"hep" olabilme imkanının dayanılmaz câzibesi..

. esâmisi bile okunmayacak birinin

adını altın(?) harflerle tarihe geçirme fırsat!..

. akılla üstesinden gelemeyince

şiddete yönelen kötü insan malzemesi..

. "kötünün iyiyi kovması" kuralının işlemesi..



. yakın çevresinde bile adı olmayan birine

yüzmilyonlarca insanın adını ezberlediği biri olma gibi

egosunu tavan yaptırma fırsatı.. üstelik,

. bunun cihad gibi dince kutsal bir kavram ve

şehitlik gibi en câzip mertebeyle taçlandırılması..

. cennete ulaşmanın, hurilere kavuşmanın kısa yolu(?)..

. dinî konularda allâme-i cühelâ olsa da

içindeki esasları/sınırları olmayan dinî duygular..

. kin-nefret-intikam gibi zaafları harekete geçiren duygular..

. gülümsemelerin ardında gizlenen kirli yüzler..

. evrensellik kılıfı giymiş küresel eşkiyalar..

. islâm'ı siyasal emellerine âlet edenler sayesinde

yaygınlaşan islâmofobinin yarattığı ve

. vicdanlarda dip dalgalara dönüşen birikimlerin

zamanla patlayacak noktalara ulaşması..



. zaafların kirli kullanımlara elverişliliği,

. kullananları ele vermeyen ilgisizlik görüntüsü,

. kullananlar açısından işin(!) sigortası..

. biraz modaya uyalım.. kirli kullanımın

yalnızca batılı, emperyalist mihrak!arca değil

islâm'ı siyasal emellerine âlet edenlerce de kullanılması..

. veya kirli mahfillerin bu türden islâmî görünümlü

yapılanmaları içerden(!) yönetmesi, iç-içelik..

. bu türden örgütlü yapılanmaları sürükleyen

kişilerin çok özel(!) özgeçmişlerine bakıldığında

ezelî ve ebedî düşman gösterdikleriyle yakın ilişkileri..

. 'besle yılanı koynunda, seni de soksun sonunda' diyelim..

. 'dışına baktım yeşil türbe, içini gördüm estağfur tövbe' misali..



. dindarlık ile dincilik..

birinde samimiyet, ötekinde din ticareti..

cihad ile cihadizm de öyle..

biri, Allah yolunda hakkı üstün tutma gayreti,

öteki, Allah'ı siyasete ticarete ideolojiye âlet etme..

. islâm'ın yasakladığı veya son sıraya koyduğunu,

ön sıraya koyup vazgeçilmezi gibi görüp gösterme..

. dini, amaca uygun ambalajlara sarıp sarmalayıp

câhil gâfillere pazarlama hinliği, hem de sıradan..

. müslüman mahallesinde salyangoz satacak değiller ya..

. sîretâ/gönül yerine sûretâ/şeklî dindarlığın moda olması,

. kalp yerine kalıba indirgenen riyâkârlığın prim yapması..

. bir Allah(CC) dostunun ifadesiyle,

"şeytanın üç bin hilesinden iki bini rahmânî sûrettedir",

. merhum babacığımın sözüyle,

"câhilin softası, şeytanın maskarası"

tesbitleriyle yola çıkarsak, bu yoldakilerin

kim/lerin askeri olduğunu tekrara gerek var mı..?

. böyle dinciler varken din düşmanlarına iş düşer mi..?

. barış/çıl anlamındaki islâmiyet'i,

savaş/çıl gösterenlerin ülke/bölgelerine bakılırsa,

sert, çatışmacı ve vahşi geleneklerden gelmeleri,

ortada dinsel değil kültürel bir sorun olduğunu,

bir vahşet kültürü sorunu olduğunu..



. "en büyük cihad, nefsiyle yapılan cihad" anlayışını,

insanın kanını donduran vahşet kültürüyle

bir araya getirebilenlerin nasıl bir

patolojik vak'a olduğunu anlatmaya gerek var mı..?

. bunu da islâm'a mâl'etmek isteyenlerin

emellerini görmemek mümkün mü..?

. şefkat ve merhamet dininden

şiddet ve vahşet çıkaranların, islâm'la ilişkisini

asgariden zirve yapmış sefaleti, göze parmak değil mi..?

. önce "yaradılanı severim yaradandan ötürü" de,

sonra "farklı düşünüyor diye kardeşini düşman gör"

ile başlayan başkalaşma ve yozlaşma süreci..

. "dinde zorlama yoktur" âyet-i kerîmesine inat,

kafasındakine inanmayanı boğazlayan kafa yapısının

islâmiyetle ilişkisisine siz karar verin..

. "dervişlik olsaydı cüppe ile hırka,

biz de alırdık onu otuza kırka" diyen

derviş yunusların anlayışının terkedilmesi..



cihatçıların cinsel fantezi ve/veya sapkınlıklarını

çok rahat ve sınırsız ölçeklerde yaşama şartları(!),

itiraf edilmese de cihadizmin belki de en câzip faktörü..

insanın en zayıf noktasından vurulması..



bir uçtan ötekine..

anlayışın bir ucunda, sözleri

kılıç gibi kullanıp muhaliflerini doğrayanlar var,

öteki ucunda kılıçla insan doğrayanlar var..

kötü sözler hafif kalıyor, tanımlarken..

bir uçtan ötekine savrulup kavrulmamak için

yapılması gereken! söylemeye gerek kaldı mı..?



E-Posta: [email protected]