-
RAMAZAN TOPRAK

RAMAZAN TOPRAK


Afrika'ya bir iki

10 Aralık 2015 - 09:31

üst akıl diyorlar ya,

alt akıllar olduğu sürece,

üst akıllar varolmaya devam eder..

niye mi var, yemeyenin malını yemek için var..



rusya'nın 13 savaş gemisine karşın,

abd'nin 3, fransa'nın 4, italya'nın 2, ingiltere,

belçika, ispanya, kanada, portekiz, yunanistan ile

hollanda'nın 1'er savaş gemisi doğu akdeniz'de.. keza,

rus uçağı düşürülmesi suflesiyle dolmuşa bindirdiler

ve düne kadar yaklaşamadıkları incirlik üssü'nü

kendi savaş uçaklarıyla doldurdular..

nato-varşova paktı döneminden kalma soğuk savaşı,

müslümanlar ve islâm coğrafyası üzerinde

sıcak savaşa dönüştürme tehdidiyle,

bölge kaynakları paylaşımında

masaya güçlü oturma, ortak hedefleri..

nato savaş uçağı ve gemilerinin,

nato desteği için geldiğini düşünenler de,

ışid ve diğerlerinin terörü için geldiğini düşünenler de

ölümcül derecede yanılgı içindeler..

bunların,

suriye'ye ve ortadoğu'ya

kürt sorunu için, ışid sorunu için veya

suriye-esad sorunu için geldiğini düşünenler de

ağır bedeller çıkarılmadan,

tez-elden sil-baştan düşünmeliler..

elbette iyiniyetliler için söylüyoruz bunları..

ortadoğu petrolleri ile doğalgaz kaynakları için

leş kargaları gibi üşüştüler bölgeye, irili ufaklı..

çatışmaya son verme iddiaları hikaye..

alan temizliği(..!) yapıldıktan,

inisiyatifi elden bırakmamakta direnen

müslüman çoğunluklar ezildikten dağıtıldıktan sonra

masaya oturulduğunda, kaynaklar bölüşülürken

"payımızı isteriz" diyebilmek için bölgedeler..

afrika'yı bitirdiler, sıra ortadoğu'da..



afrika'yı nasıl mı bitirdiler..?

kenya'nın kurucusu ve ilk başbakanı

kenyatta'nın dünya siyasi tarihine geçen,

"beyaz adam geldiğinde bizim topraklarımız vardı,

onların da ellerinde incil vardı.. incil'i verip bizi uyuttular..

gözlerimizi açtığımızda incil bizim elimizde,

topraklarımız da onlardaydı" sözüyle simgeleşen

güler yüzlü, uygar görünümlü, saygın soygun.. yani,

afrikalıların kendilerine yüzlerce yıl yetecek özkaynaklarını,

ağırlıkla yeraltı kaynaklarını birkaç asırdır sömüre sömüre

taşıdıkları ülkelerini lüks ve sefahata boğanlar,

açlığa mahkum ettikleri afrikalılara gıda yardımı

komedileriyle yardımseverlik(?) sergiliyorlar..

laf aramızda.. afrikalı ve ortadoğulu mülteciler,

niye ölümüne batılı ülkelere akın ediyor dersiniz,

sömürülen kaynakları onları çekiyor, ondan..

elli yıl sonrası ortadoğu tablosunu görmek için

bugünün afrikalılarını seyretmek yeterli..



insan bedeni için kan can ne ifade ediyorsa,

ülke ekonomileri için daha uzun yıllar

petrol ve doğalgaz aynı şeyi ifade ediyor..

hiç şüpheniz olmasın, böyle giderse

bölge kaynakları tükenmeye yüz tuttuğunda,

alternatif enerji kaynakları devreye girdiğinde

afrika'ya benzer fakirliğe sürüklenmiş olacak ortadoğu..

"tablo ört ki ölem tablosu mu, çıkış yolu yok mu"

diyenlere "elbette var" diyoruz, olmaz mı..?

bunun için iki aşamalı ortak hedefleri görülmeli:

ilki,

"medeniyetler çatışması" senaryosunu vizyona koydukları

ortadoğu ve önasya'daki islâmî coğrafyalarda

önce "dinler arası çatışma" yaşatılmak suretiyle

'istikrarsızlaştırma süreci/destabilisation process'

aşaması yani yıkımın 'kaba işi' hal!edildi..

ikincisi,

ardından müslümanlar kendi içlerinde

önce etnik köken ve mezhepleriyle ayrıştırıldı,

sonra karşı karşıya getirilerek çatıştırıldı..

yıllardır birbirlerini kırmakla geçirdikleri sürecin

'ince işi' aşamasına vargücüyle hizmet! ediyor, süslüman..

hedefledikleri alan temizliğine(..!) az kaldı zaten..

bu ortak hedefleri görülebiliyorsa

lâzimeleri de belli: süreci tersine işleterek

etnik köken ve mezhep çatışmalarına son verip birleşmek..



masadaki ön-paylaşımda

ufak tefek(..!) anlaşmazlıklar için

gövde gösterisidir, doğu akdeniz'deki yığılma..

bakmayın siz,

onların bugün için ettikleri 'al beni'li laflarına,

gerçekte alın birini, vurun ötekine..

bakmayın siz,

özelde ışid terörüne son vermek,

genelde çatışmaları sona erdirmek için

mücadele ediyormuş gibi afra tafra yapmalarına,

ağızlarını yüzlerini eğe eğe gezmelerine..

birbirinden farkı yoktur onların..

kimlere sırtını dayadığını göremeyen

ya da görmek istemeyenlere bi'daha gösterelim:

nato genel sekreteri jens stoltenberg, birkaç gün önce

isveç tages-anzeiger gazetesindeki açıklamasında,

"suriye'deki çatışma,

batı ile islam dünyası arasında bir savaş değil,

radikalizm ve terörizme karşı savaştır..

bu savaşta müslümanlar ön cephede..

öldürülenlerin çoğu müslüman ve

ışid'e karşı savaşanların çoğu da müslüman..

bu mücadeleyi onlar için yürütemeyiz"

bu ibret alınası sözler,

'iddia ettikleri birtakım insanî değerler için değil,

sadece kendileri için savaşacaklarının' ikrarıdır,

'aksi halde ilgilenmeyeceklerinin' itirafıdır,

en üst düzeyde suçüstü halidir,

gerçek yüzüdür batı'nın..



evrensel değerler, temel hak ve özgürlükler soslu,

saf-sotalı laf salatasını her fırsatta masaya koyanlar

gerçek yüzlerini nadiren de olsa gösteriyorlar,

daha doğrusu bir yere kadar saklayabiliyorlar,

dayanamayınca dökülüyorlar böyle..

dememiz o ki,

akıllar başlara devşirilmediği,

üst aklı oluşturan üst akıllılarla birlikte

üst akıl kabul edilecek yeterliliğe erişilmediği,

alt akıllılarla yola devam edildiği sürece

afrikalılığa gidiş kaçınılmaz..



E-Posta: [email protected]