-

2018 YILINDA 1 MİLYON 195 BİN 930 BEBEKTE İŞİTME TARAMASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Duyma problemlerini saptamada odyologların ve kullanılan Ulusal Yenidoğan İşitme Tarama Programı’nın önemine değinerek testin 2018 yılı içerisinde doğan bebeklerin 95,8’ ine uygulandığını...

2018 YILINDA 1 MİLYON 195 BİN 930 BEBEKTE İŞİTME TARAMASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
27 Ağustos 2019 - 12:51
Beş duyumuzdan biri olan işitmede meydana gelen kayıplar, iletişimden sosyal gelişime dek birçok alanda soruna yol açıyor. Bebeklerde tanının zaman kaybetmeden konulabilmesi için doğumdan sonra yapılan işitme taraması önem taşıyor. İşitme kaybını önlemede erken teşhisin çok önemli olduğunu belirten KTO Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Odyoloji Bölümü akademisyenlerinden Öğretim Görevlisi Nedim Uğur Kaya, 2018 Yılında 1 milyon 195 bin 930 bebekte işitme taraması gerçekleştirildiğini, 3 bin 604 bebekte ise işitme kaybı saptandığını belirtti.

 

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 32 milyon, ülkemizde de 2 milyon 200 bin çocukta işitme kaybı mevcut. Her hastalıkta olduğu gibi çocuklarda gelişen işitme kaybında da erken teşhis çok önemli. Bunun nedeni ise çocukların konuşma fonksiyonlarının büyük bir bölümünün ilk 2 yaşta büyük ölçüde tamamlanması. Dolayısıyla bu dönemde tespit edilemeyen işitme kaybı, çocuğun konuşma ve dil gelişimini olumsuz yönde etkilediği gibi düzeltilmesi çok zor olan problemlere de yol açabiliyor. Bunun sonucunda çocuk eğitim ve sosyal hayatında akranlarından geri kalabiliyor ve psikolojik sorunları olan, uyumsuz bir bireye dönüşebiliyor. Erken teşhis sayesinde ise çoğu işitme kaybının kalıcı hale dönüşmesi önlenebiliyor ve çocuğun normal işitme seviyesine kavuşması sağlanabiliyor.

 

İşitme Kaybı Yaşam Kalitesini Önemli Derecede Etkiler



 

 İşitme kaybını önlemede erken teşhisin ilerde yaşanabilecek büyük problemleri engellediğine vurgu yapan KTO Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Odyoloji Bölümü akademisyenlerinden Öğretim Görevlisi Nedim Uğur Kaya, “Tanılanmamış ya da geç tanılanmış çocukların doğumsal işitme kaybı; dil, sosyal, bilişsel, duygusal, akademik gelişimi ve dolayısıyla yaşam kalitesini önemli derecede etkiler. Literatürde sağlıklı yenidoğanlarda işitme kaybı oranı binde 1-3 arasında verilirken, bu oran yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde yatan bebeklerde yüzde 2- 4’ e yükselmektedir. Türkiye’ de yenidoğan işitme kaybı oranı binde 2,2’ dir. Bu oranlar göstermektedir ki, yenidoğan bebeklerde en çok görülen doğumsal sıkıntıyı işitme kayıpları oluşturmaktadır. Bu durum doğumsal işitme kaybının erken tanısının ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermektedir.” dedi.

 

2018 Yılında 1 Milyon 195 Bin 930 Bebekte İşitme Taraması Gerçekleştirildi

 

Duyma problemlerini saptamada odyologların ve kullanılan Ulusal Yenidoğan İşitme Tarama Programı’nın önemine değinerek testin 2018 yılı içerisinde doğan bebeklerin 95,8’ ine uygulandığını aktaran Kaya, “Yenidoğanlarda işitme kaybının tanısı yıllar içinde çok sayıda çalışmaya konu olmuş ve kullanılan teknik ve tarama cihazlarındaki gelişmeler, yenidoğan işitme taramalarının yöntem, doğruluk ve başarısını anlamlı derecede değiştirmiştir. Ülkemizde 1994 yılında temelleri atılan Ulusal Yenidoğan İşitme Tarama Programı; 2000 yılında tüm Türkiye’de 1 merkezde yürütülürken, 2018 yılı itibari ile 1153 merkezde yürütülmektedir. Yine bu merkezlerde 2018 yılı içerisinde 1 milyon 195 bin 930 bebek taranarak, 29 bin 310 bebek, bünyesinde gerekli teknik ekipman ve bir odyolog bulunduran referans kliniklere sevk edilmiştir. 3 bin 604 bebekte işitme kaybı saptanmış ve gerekli tedaviler uygulanarak, bebeklerin normal gelişim gösterebilmeleri için tedbirler alınmıştır. Bu sonuçlar Ulusal Yenidoğan İşitme Tarama Programı’nın ülke çapında 2018 yılı içerisinde canlı doğan bebeklerin yüzde 95,8’ ine uygulandığını ve başarılı olduğunu göstermektedir.” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum