30 AĞUSTOS ASKERLERİN FİZİKİ GÜCÜYLE DEĞİL,İMANLARINDAN GELEN CESARETİYLE KAZANILDI!!!

ALİ GENÇ
ABONE OL

Başlığa çıkarttığım Cümle rast gelerek söylenmiş ”Laf Olsun Çuval Dolsun” Babından da konmuş afaki kelimelerden oluşturulmamıştır.
 

     Salı günü 100.yıl dönümünü göğsümüz kabararak cephede, cephe gerisinde hastalanarak kaybolanlar çeşitli kaynaklarda farklı, farklı sayıda verilse de Urfa, Maraş ve Antep ile Adana’daki milli mücadele de şehit olanlarda göz önüne alındığında tereddütsüz olarak yurdumuzun işgalden kurtarılması için verilen mücadele esnasında 50 ila  60 bin arasında vatan evladının 
toprağın kara bağrına verilerek bu zaferin elde edildiğinden kimsenin şüphesi olmasın.!!!
 

   Kurtuluş Savaşı resmi tarihe göre İzmir’de meslektaşımız Gazeteci ve Teşkilatı Mahsusa(İttihattı Terakki Cemiyeti tarafından kurulan Enver Paşa’ya bağlı Osmanlı İstihbarat Teşkilatı) elemanı Hasan Tahsin’in bir Müslüman kadının başörtüsünü açmaya çalışan Yunan askerine sıktığı ilk kurşunuyla başlatılmış olsa da Anadolu’nun Müslümanlarının tamamının (Türkü’nün, Kürt’ünün ve Arap’ıyla Laz’ı) başta olmak  bu vatan evlatlarının 1000 yıllık din kardeşliğiyle canlarını Hakkın rızası için seve, seve vererek Şehitlik mertebesine ulaşarak  kanlarıyla vatan toprağını sulayarak kazanılan dünya ya şan veren bir kahramanlık destandır.!!!

KURTULUŞ SAVAŞI BAŞÖRTÜSÜNE İZMİR, MARAŞ’LA ANTEP VE URFA’DA,UZANAN ELİN KIRILMASIYLA EZAN VE KURAN’LA BAYRAĞIMIZIN DALGALANMASI İÇİN  VERİLEN MÜCADELE RUHUYLA KAZANILDI!! 
   

    Kurtuluş tarihini yazan kaynaklarda Gazeteci Hasan Tahsin’in İzmir’i işgal eden Yunan Palikaryasının bir Müslüman kadının başını açtırmasını engellemek için sıkılan kurşunun Anadolu’nun işgalden kurtarılması için o işgal altındaki şehirlerde defaten tekrarlanan bir kahramanlık eylemidir.
 

  İzmir’le birlikte Maraş’ın adının başına  gelen “Kahramanlık ”unvanını veren mücadelede şehirdeki tüm etnik kökenlere mensup olanların İslam kardeşliğiyle ve bu kardeşlikten gelen imanla bir birilerine kenetlenerek yüce dinimiz İslam’dan aldıkları imanla kurulan milis teşkilatında bir araya gelenlerin gönüllü birlikteliğiyle.

ANADOLU’NUN KURTULUŞ DESTANINDA 2. KURŞUN MÜSLÜMAN KADININ BAŞÖRTÜSÜNE FRANSIZ ASKERİ İLE İŞ BİRLİKÇİSİ ERMENİYE SÜTÇÜ İMAM TARAFINDAN MARAŞ’TA SIKILAN KURŞUNDUR!!!
   

Bu birlikteliğinin pimini çeken hamama giden kadının örtüsünü açmak isteyen Fransız askeri ve destekçisi Ermeni’nin Sütçü İmam tarafından öldürülmesiyle galeyana gelenlerin şehri Fransız işgalinden ve onların yerli işbirlikçileri Ermenilerden kurtarıldı.

ANTEP,URFA,ADANA OSMANİYE VE ADANA’DA AYNI İMANLA BİR ARAYA GELENLERİN 1000 YILLIK DİN KARDEŞLİĞİNDEN GELEN İMANLA VE BU İMANLA KAZANILAN VATANIN KURTARILMASI DESTANIDIR!!
   

   Kahraman Maraş’ın yanı sıra Şehit Kamil’in genç yaşında toprağın kara bağrına girmesiyle başlanan “Ayıntap’ı” Gazi Antep ,”Urfa” yı “Şanlı Urfa” yapan bu illerimizi işgalden kurtaran savaş, Adana ve Osmaniye’yi(Cebeli Bereket) de düşman işgalinden kurtaran çalışma da diğer kurtarılan şehirlerdeki gibi aynı imanla yani mahremimize na mahrem elinin değmemesi Ezanı Muhammed iyenin minarelerimizden dinmemesi ,şanlı al bayrağımızın gönderinden inmemesi için yapıldı!!!

VATANIMIZIN İLAHİ DESTEĞİ ARDINA ALAN MÜCADELEYLE KAZANILDIĞININ KANITI YEŞİL SARIKLILAR!
 

  1.Dünya Savaşı ve Kurtuluş savaşının ülkemizin hatta balkanlar ile bir çok İslam coğrafyasının il ,ilçe ve köyler ile mezralarının tamamında anlatılan Yunan askerlerinin sıktığı silahlarından etkilenmeyen milyonlarca “Yeşil Sarıklı” olayı da bu savaşın hangi ruhla kazanıldığının en somut kanıtıdır.

OSMANLI ORDUSUNDA DEVLETİ ELE GEÇİREN BATI HAYRANI ZİHNİYETLE YARIM ASIRDA DOKSAN HARBİ,1., 2. BALKANLA 1. CİHAN  VE MİLLİ MÜCADELEDE  EN AZ 2 NESİL YOK OLDU!!!
   

 1.,2. Balkan Savaşları, Türk Rus Savaşı ve Seferberlikle yani 1. Dünya Savaşı da dahil yarım asra yakın zamanını savaşlarla geçiren Osmanlı Devleti bu savaşlardan aldığı yenilgiler nedeniyle yavaş, yavaş geri çekilirken hiç gerekmediği halde başta Enver olmak üzere İttihattı Terakki kadroları tarafından sokulduğu Anadolu’da “Seferberlik “ismiyle söylenen 1. Dünya(1.Cihan)savaşındaki yenilgisinden sonra ise sadece elinde Orta Anadolu’nun küçük bir bölümü ile İstanbul ve Karadeniz bölgesinin bir kısmı şartlı olarak verilen milletimizin en az 2 nesli bu yarım asır boyunca süren savaşlarda yok olmuştu.
   

Atalarımız tarafından “Doksan Üç Harbi” olarak isimlendirilen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ile başlayan ve ardından ise 1912-13 yıllarındaki 1. Balkan,1. Dünya savaşının çıkmasına sebep olan Saray Bosna’da Avusturya Macaristan Veliaht Prensine bir Sırp ırkçı anarşisti tarafından yapılan suikastla pimi çekilen 1. Dünya savaşı ile Kurtuluş savaşı da dahil bu millet 45 yıl aralıksız olarak savaştı.

OSMANLI-RUS SAVAŞIYLA BAŞLAYIP ARDINDAN MİLLİ MÜCÜDELE ZAFERİYLE DEVAM EDEN SAVAŞLARDA  MİLLETİN İKİ NESLİNİN KAYBININ YANINDA HESAPSIZDA MAL  KAYBI YAŞANDI!!!
 

  Ve ardından bu savaşta bir sene önce Osmanlı devletinin 1. Balkanda kaybettiği Edirne ile Kırklareli’nin geri alındığı savaş ve 1. Dünya Savaşıyla 1922’de Yunan askerlerinin İzmir’de 9 Eylül günü denize dökülmesiyle sonuçlanan Kurtuluş Savaşının bitimine kadar bu millet 45 yıl aralıksız olarak içeride Ermenilere ,dışarıda ise emperyalistlerle uşaklarına karşı aralıksız  devam eden savaşlarda can kayıplarının yanında hesapsızda mal kayıpları oluştu.!!!

    Bu savaşlarda öylesine çok can kaybı yaşandı ki nice nice il, ilçe ve beldeler ile köylerde on binler hatta yüz binlerce ailenin nesilleri tükendi.

     Mevla izin verir ,ömrümüzde olursa bu hayasız saldırılar püskürtülmesi,1000 yıldır milyonlarca Şehit ve gazi kanı ile yıkanarak bize vatan olan ve birliğimizi Hakkın emirleri çerçevesinde korur isek kıyamete kadarda yurt olacak  vatan savunması ve işgalcilerin vatanımızdan çıkartılması için yarım asra yakın neredeyse aralıksız olarak süren şanlı mücadelede verilen diyetlere 3 Eylül günü kendi köyüm olan Yanyurt’taki sonuçlarla konuyu somutlaştıracağım.
 

  İbret alınması imanın tazelenmesi için okunması ve okutturulması dileğiyle.
    Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
 

  Devamı Cumartesi’ye.