ÇANAKKALE GEÇİLDİDE İLERİYE BİLE GİDİLDİ!!!

ALİ GENÇ
ABONE OL

   Bugün Türkiye genelinde ve vatandaşlarımızın yoğunlukta olduğu ülkelerle Türkiye’nin dünyanın tamamına dağılan Elçilikleriyle, Konsolosluklarında, Yunus Emre Enstitüsü ve TİKA başta olmak üzere resmi ve fahri yurt dışı temsilciliklerimizde bu konuda birçok seminer, konferans ve tartışmalar düzenlenecek.
 
Bu toplantı, seminer, konferans ve tartışmalarda Çanakkale’nin İstiklal Marşı Şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy’un tabiriyle “Tek dişi kalmış canavar” olmalarına rağmen akla ziyan şekilde kendilerini medeni, diğer milletleri ise  ilkel gören ve kendi dinleri ile Yahudilik dışındaki dinleri ise kabul etmeyenlere karşı  atalarımızın ,tüm İslam aleminden de gelen maddi ve manevi imkanlarında katkısıyla Yüce dinimiz İslam’dan aldıkları imanlarıyla  ter temiz canlarını Hakka  en genç ve en verimli çağında toprağın kara bağrına girmeye adeta koşarak Şehit olan çeyrek milyondan fazla din ve vatan evladının kaybına ve bu kadar Gaziye rağmen düşmanları buradan geçirmediğimiz anlatılıp yazılacak.
 
Bunları anlatanlara Çanakkale’nin düşman tarafından geçilemediğini söyleyenler o savaşta fiili olarak gerçekleşen konusunda doğru olanı belirtseler de daha sonra gerçekleşen bu savaşta canların seve seve verenlerin inançlarına karşı tek dişi kalmışlardan daha büyük saldırının yapılmasıyla bu kutlu zaferi gölgeleyen daha sonraki gelişmeler göz önüne alındığında  Çanakkale’nin geçilmediği konusunda maalesef yanılıyorlar.
 
 Çünkü o en kıymetli varlıkları olan tatlı canlarını bu yolda heba eden mertebeleri Peygamberlik mertebesinden sonraki en yüksek makam olan Şehitlik rütbesine kavuşarak   kara toprağın bağrına düşerek ulaşan çeyrek milyonun direnmesine rağmen Çanakkale geçilmediyse tek parti döneminde dinin tamamen hayattan çıkartılması.
   
Daha sonra dozu artan ve eksilen dine ve milli değerlere baskının sebebi nedir?
     Çanakkale’de bu maksatla bu İslam olmayan unsurların ülkemizi ele geçirerek inancımıza zarar vermemeleri, Müslümanların topraklarında inançlarını serbestçe yaşamaları için yapılmadı mı?!!!

   Yani burada şehit olan çoğunluğu Osmanlı tebaası, geriye kalanlarını ise Osmanlı tebaasından olmayan dini mü bini İslam’ı ve onun değerlerini korumak, düşman çizmesi altında bu kutsal değerlerimizin çiğnenmemesi için Hint’ten ,Çin’den ve dünyanın dört bir yanından gelen her dil ve ten renginden olan bu çeyrek milyon İslam evladı ülkemizin işgal edilmesiyle dinimizin yaşanmaması ihtimalini engellemek için Şehit olmadılar mı?!!!
   
Bir bu kadarı da Gazi olmadı mı?
 Yine sayısı bilinmeyen nice, nice on binler ise Çanakkale’ye savaşmaya gelirken veya dönüşte yollarda hastalık ,eşkıya baskını ,sel, toprak kayması ve başka çeşitli sebeplerden dolayı öldüğünden evine çiftine ,çubuğuna dönülmemesinin sebebi dini ve dinin değerleri yaşatmak için değil miydi?.!
 
Bunların maksadı Ezanı Muhammedi yenin Minarelerimizden dinmemesi ,Hilali İslam’ı, Yıldızı Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V.)’i ve kırmızılığı ise Hazreti Adem(A.S.) atamızdan bu yana gelip geçmiş Müslüman Şehit ve Gazilerinin akan kanını temsil eden Şanlı al bayrağımızın gönderinden inmemesi ve mahremimize na mahrem elinin değmemesi için değil miydi?.
 
  Yani İslami tüm değerlerle birlikte kadınlarımızın, kızlarımızın baş örtüsü nünde açılmaması için Şehit ve Gazi oldular.! 
   Bunun için meslektaşımız Gazeteci Hasan Tahsin İzmir’e çıkan Yunan palikaryasına ilk kurşunu sıktı?

ÇANAKKALE GEÇİLMEDİYSE BAŞÖRTÜSÜNE UZANAN ELİ KIRAN SÜTÇÜ İMAMIN KAHRAMAN MARAŞ’TA İSMİ VERİLEN ÜNİVEVERSİTESİYLE KÜÇÜK KÂMİLİN ŞEHİT OLDUĞU GAZİ ANTEP ÜNİVERSİTESİYLE BİRLİKTE TÜM ÜNİVERSİTELERLE OKULLARDA BAŞÖRTÜSÜ YASAKLANABİLİRMİYDİ?!!!
 
Sütçü İmam Maraş ta Fransız ve uşağı Ermeni askerlerini bunun için yani hamama giden Müslüman bir kadının başörtüsünü açmak istedikleri için öldürdü?
 
  Küçük Kamil’in Antep’te uğradığı saldırının sebebi yani “Şehit Kamil” unvanına kavuşmasının sebebi annesinin başörtüsüne uzanan eli engellemek için mücadele ederken oldu? 
     Mademki Çanakkale geçilmedi neden ülkemizde dinimizin emri olan başörtüsü tek parti döneminde kamuda ve üniversitelerde yasaklanmasa da fiiliyatta ortadan kaldırıldı?
   
Dinimizin direği olan Namaza evrensel çağrı olan Ezan orijinalliğinden çıkartılarak baskı ile Türkçe okutuldu?
  Kuranı kerim Eğitiminin 15 yaşından önce okutulması yasaklanıp ,bu yaştan sonra ise velisinin yazılı iznine bağlandı?
 
 Şehit Başbakan Menderes hükümetleri tarafından bu yasakların çoğunun kaldırılmasına rağmen 1961 Anayasasıyla milletin iradesine ortak edilen sözüm ona zinde güçlerin laikliğin çıkış yeri olan Fransa ve diğer kalkınma ve demokrasi seviyeleri yüksek ülkelerdeki  yorumunun aksine Komünist Arnavutluk lideri Enver hocanın dine ve dinin emirlerine tamamen yasak getiren yorumuyla yorumlanarak milletimizin ensesinde 28 şubat dönemindeki  dozunu maksimum seviyeye çıkartan baskılarla boza pişirilebilir miydi?
   
  Çanakkale’nin gerçekten geçilememesi için dinimize ve değerlerine karşı olmanın yasaklanması, dinimizin tüm emirlerini ve kıyafetlerine şu anda fiili olarak yönetmelik değişikliği veya genelgeyle sağlanması nedeniyle güvencesi pamuk ipliğine bağlı olan durumun mutlaka kalın çizgilerle çerçevesi çizilen net kelimelerle anayasa güvencesi altına alınması.  
   
  Bununla Türkiye’nin insanlarının laiklik ilkesini uygulayan demokrasi ve kalkınma seviyeleri yüksek olan ülkelerdeki gibi dileyenlerin dini eğitimlerini tam alarak alabilmeleri, yüce kitabımız Kuranı kerimin anaokulundan Üniversiteye kadar okutulmasının teşvik edilmesi, vatandaşlarımızın öğrendikleriyle amel ederek tekrar Çanakkale ruhuna dönülmesi ve Çanakkale  şehitleriyle Gazileri başta olmak üzere tarihimiz boyunca  Hakkın rızası için en kıymetli varlıkları olan canlarını Vatan için seve seve veren Şehit ve Gazilerimizin Ruhlarının şad ,mekanlarının Cennet olması niyazıyla bu kutlu zaferin 108. yılını tebrik ederim. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.