TURİZİMDE DÜĞÜNLERİMİZ, EVLİ VE NİŞANLI GİYSİ VE ÇORAPLARINDAN AYDOĞDU FAYDALANDIRSIN

ALİ GENÇ
ABONE OL

Gaziantep/İslahiye 
                                                                                                                                              ================== 
 
   Atalarına rahmet olsun Hamza Aydoğdu Vali olarak Aksaray’a  gelir gelmez Ar-Ge birimini kurdu ve bu birimle öncelikle ilimizin sahip olduklarının tespiti ardından ise bunlardan maksimum şekilde mahallinin, ilimizle ve bölgemizin yanında ülkemizinde  bunlardan nasıl faydalanılacağıyla faydalanma yöntemleri bir, bir belirleniyor. 
 
  İnşallah bu birim tarafından bu günkü yazımızın konusu olan şimdilerde belki eşlerimizin ve bizlerin ninelerinden analarına, ve babalarımıza kalıp onlardan da bizleri intikal eden dedelerimizle babalarımızın köylerinde giydikleri milli mahalli kıyafetleri bir araya getirilerek bu konuda bir müze oluşturulur ve bu müzeye gelecek yerli ve yabancı turistlerle turizmimiz çeşitlendirilmiş olur. 
   Çocukluğumuzda bu günkü yazımızın konusu olan kıyafetlerden ve çoraplardan kişinin evli veya nişanlı olduğu anlaşılırdı. 

   Bunların unutulmaması ve turizmin çeşitlendirilmesi içinde bunlardan faydalanılması için 03.10.2016 Pazartesi günü “TURİZM İÇİN AKSARAY’IN DÜĞÜNLERİYLE EVLİ,NİŞANLI GİYSİ VE ÇORAPLARINDANDA FAYDALANILMALI!!!” başlığı altında; 
   Aslında bu günkü yazımda Aksaray’ımızın sayısız kıymet biçilemeyecek hazinelerinden Tümülüslerimizden de iç ve dış turizmde faydalanılmasını yazacaktım. 

    Fakat yaptığım araştırmada bunların yerlerinin yazılmasının definecilere davetiye çıkartma ihtimalini göz önüne alarak bize özgü düğünlerimiz ve yine eskiden bir kişinin nişanlı veya evli olduğunun kıyafet ile çorabından anlaşılmasını sağlayan kıyafetlerimizi. 
   Bu kıyafetlerimizden iç ve dış turizmde faydalanmamız için bu konudaki bilgilerimi aşağıda paylaşıyorum. 
 
   Çocukluğumda Aksaray’ın Su üstü, Ekecik, Hasan dağı, Bayır altı, Çöl ve Ova bölgelerindeki Türk, Kürt Alevi ve Sünni köylerinin düğün gelenekleri nüans farkı bile olmaksızın nedeyse %99.9 oranında aynıydı. 
    Düğün için Perşembe günü eve bayrak asılır ve daha önce davet edilenlerde dahil misafirler gelecek Çarşamba akşamına kadar düğün sahibinin evinde kadın ve erkekler ayrı, ayrı mekanlarda eğlenirler. 
    
 Çarşamba’yı Perşembeye bağlayan gece kız evine kına yakılmaya gidilir ve ertesi sabah ise kuşluk vaktine kalınmadan gelin çıkartılarak at arabası ile kayınpederin evine getirilirdi. 
    Aksaray genelindeki köy düğünlerinde  Ekecik bölgesindeki Sallama ve Pırpır isimli  oyunlar dışında düğünlerde çekilen halaylar, davul ve zurna  müziği aynıydı. 

 BİR KİŞİNİN EVLİ VEYA NİŞANLI OLDUĞU YANİ EVLİ VE NİŞANLI’LAR ÇORAPLARINDAN ANLAŞILIRDI 

    Benim çocukluğumda genel olarak fabrikasyon çorap 

yerine kadınlar tarafından örülen çoraplar, yelek, ceket ve süveterler giyilirdi. 

   Yine o zaman bir delikanlının çorabına bakıldığında çorabın üstündeki nakışlardan evli veya bekar olduğu anlaşılırdı. 

    Çocukluğumuzun köy düğünleri ile  başta evli ve bekarların çoraplarının unutulmaması, gelecek nesillere aktarılması, en önemlisi de iç ve dış turizmde bu geleneklerimizden faydalanılması için gerekenlerin Vali Hamza Aydoğdu döneminde yapılması, bu kıyafetlerin zamanla yok olmaması için köylerden, belde ve ilçelerden toplanılarak bu konuda bir müze kurulmasının sağlanmasıyla turizmimiz inde çeşitlendirilmesinin sağlanması dileğiyle. 

 Rabbim yar ve yardımcımız olsun.