Ana gibi yar bulunmaz

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

Hani sık sık deriz “ ana gibi yar olmaz” diye de o yâre hiçte yar gibi bakmayız. Hele zamane çocukları küçükken anneye saygı duymaz, evlenince hanım korkusundan veya zevkinden anasına bile uğramaz. Ama o garip ana ne kadar uğramasanız da evladı için yanar tutuşur. Cennet anaların ayakları altında hadisi herhalde bize çok şey anlatmalı. Hele zamanımızda kız evladı olmayan anneler daha perişandır. Erkek evlatlar annelerine bakmaz ve önemsemez. Bazıları anneye eşine baktırmak için zorlar. Hâlbuki eşin erkeğin annesine bakmaya zorlaması yoktur. Hanımı değil kendisi bakacak hatta altından alacak. Hanımına da annesine bakmaya göndermeme gibi bir baskısı olamaza, hanımda bu konuda onu dinlemez ve annesine izin almadan gide bakar.

        Babalar bazen sert ve katıdırlar hatta bazı merhametsiz babalar çocuklarını bile atıp giderler. Yavrusunu önemsemeyen annesini nasıl önemsesin ki, ama anneler öyle değildir ve merhametsiz değildir. Evlatları için saçlarını süpürge ederler, çoğu zaman babalar çocuklarına bakmazken o kadın başına çocuklarına hem anne hem babalık yaparlar. Onları sakınha incitmeyin ve kırmayın.

        Sahabi döneminde yaşanan bir evlat anne kıssası ile sizleri baş başa bırakayım.

         Ölüm döşeğinde olan bir genç vardı. Ölmek üzere olduğu halde, bir türlü son nefesini veremiyor, şahadet getiremiyordu. Bu durumu cihan sultanı HZ.MUHAMMED (S.A.V). Efendimize anlatmaya karar verdik.

      “Ya ResulAllah! Ölmek üzere olan bir genç var. Bir türlü şahadet getiremiyor, dili çözülmüyor...”  HZ.MUHAMMED(S.A.V). bunun üzerine şu soruları sorar:

      Bu genç namaz kılar mıydı? Genç adamı tanıyanlar şöyle yanıtladı: “Kılardı ya ResulAllah! İçki içmez, kumar oynamazdı.”

       Allah Resulü bunu üzerine genç adamın evli olup, olmadığını ve komşularıyla olan ilişkisini sordu. Yanındakiler, adamın evli olduğunu ve komşularıyla da sorunu olmadığını söyleyince cihan sultanı şöyle dedi:

       Annesi var mıdır? Vakti zamanında annesinin gönlünü hoş tutmuş mudur? Bunun üzerine cihan sultanının yanındakiler kısa bir süre sessizlikten sonra:

      Hayır ya ResulAllah... Annesine karşı asi bir evlat idi. Karısı uğruna annesinin gönlünü çok kırıp, incitti... Diye yanıt verdiler. Bunun üzerine Hak Resulü:

      Beni hemen o yaşlı kadına götürün... Dedi. Yaşlı kadın, çalan kapısını açtığında HZ.MUHAMMED(S.A.V) i karşısında görünce, ağlamaya başladı. –

        “Hoş geldin YA RESULALLAH.. Adımına rahmet olsun. Nedir senin buraya kadar yorulmana sebep olan? Deyince Peygamberimiz şöyle dedi:

        “Senin bir oğlun varmış... Şu an ölüm döşeğinde son nefesini vermeye uğraşırmış. Nasıldı oğlun sana karşı? Memnun musun evladından? Hakkın ona helal midir? Dedi. Yaşlı kadın ağlayarak başlar konuşmaya;

       Hayır ya ResulAllah! Hakkım evladıma helal değildir. Beni hep üzüp, incitmiştir. Kalbimi kırmıştır. Evlendikten sonra, karısıyla birlikte olup, beni ihmal etmiş, hatırımı sormamıştır. Hak Resulü, yaşlı kadına şöyle dedi:

     Tamam anacım. Madem hakkını helal etmiyorsun, gel bu işi bu dünyada iken çözelim.

      Hak Resulü, yaşlı kadını Alarak, ölmek üzere olan, genç adamın evine gider. Yanındakilere dönerek; BAHÇEYE BÜYÜK BİR ATEŞ YAKIN. ORTASINA DA BÜYÜK BİR KAZAN KOYUN! DAHA SONRA HASTA GENÇİ YATAĞINDAN ÇIKARIP, BU KAYNAR KAZANA ATALIM... Deyince, yaşlı kadın hemen atılır... Ya ResulAllah ne yapıyorsun? Evladımı gözlerimin önünde mi yakacaksın? HZ.MUHAMMED (S.A.V.) yaşlı kadının tepkisi üzerine ona dönerek:

      Neden anacım? Sen evladına hakkımı helal etmem dedin. Bu dünyada ben yakmasam, öbür dünya da evladın senin gözünün önünde işte aynı bu şekilde yanacak... Ana hakkını helal ettirmeyenin cezası budur... Deyince, yaşlı kadın ağlayarak;

     Tamam ya ResulAllah tamam.... Hakkım evladıma bin defa helal olsun... Dedi.

     Yaşlı kadın sözünü tamamlar tamamlamaz, ölüm döşeğindeki genç adam şakır şakır Kelime-i Şahadet getirmeye başladı... HZ.MUHAMMED (S.A.V) ve etrafındakilerin gözyaşları içinde son nefesini vererek Hakkın rahmetine kavuştu...

      İşte sevgili kardeşlerim Yorum sizindir. Anne hakkının önemini çok güzel anlatan bu hikâye umarım farkında olmadan hata yapan kardeşlerimize bir ders olur... Allah hikâyedeki evlatlardan olmayı hiç kimseye nasip etmesin.