Biz devletten beklemez verirdik

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

Sık sık eskilerden yazılar yazdığımı biliyorsunuz. Tabi bunu şimdiki gençlere ve 30 yaş altındakilere anlatmak çok zor. Ülkemizin dünkü durumunu bu günkü gibi gören nesil var. Tabi onlar eskilere göz atmadığı için ülkeyi dünde bu günkü gibi biliyorlar, yada, “ o eskidendi” deyip geçiyorlar. En azından sosyal medyayı karıştırırken eski dönemlerle ilgili görüntülere bir göz atmaları lazım.

Malumunuz “ Köyde Yaşam” televizyon programı için dağ taş dolaşıyorum. Burada öyle enteresan olay ve hadiselerle karşılaşıyorum ki, inanın ben bile bu yaşımda şaşıp kalıyorum. Genel olarak yaşlılarımızla konuşuyorum eskileri hatırlıyorum.

Geçen hafta sonu Bozcatepe (Lefkere) köyümüzde çekim yapıyorum. Burada tesadüfen bir büyüğümüz ile karşılaşıp sohbet etme imkanı buldum. Hatta bazı konuşmalarını kayda alıp yayınlayarak sizlerle paylaştım.

Bakın neler söyledi, “ biz eskiden her şeyimizi kendimiz çalışarak soframıza koyar. Kış hazırlığını da yazdan yapar evimize toparlar kışın yerdik. Bu çalışmamız yazın olduğu için Üniversiteden tutun, ilkokula giden 10 yaşındaki çocuklarımızda bu çalışmamız içinde idi.
Evimizden kaldırdığımızı babamız şehre götürür satar, gelirken de kendimizde bulunmayan ihtiyaçlarımızı alır getirirdi. Devletten en ufak bir beklentimiz olmaz, her ihtiyacımızı kendimiz karşılardık. Hatta ve hatta biz devletten beklemez, köylü olarak nadasımızın başına gelen devlet görevlilerine verirdik. Devletin de hiçbir şekilde aleyhinde olmazdık.
Şimdi bakıyorum köylüsü’de şehirlisi’de hep hazır yiyor. Kendisi ekip biçmek yerine hazır bekliyor devlet bize baksın diyor. Bakın köyümüz nerede ise tamamen boşaldı. Neden herkes şehirden hazır alıp yiyor. Peki bu hazırcılara kim ekip biçip satacak?

Herkes lüks yaşama derdinde, bunu yaparken de herkes nerede ise borç batağında. Bankaya borcu olan kişiyi zor bulursunuz. İnsanların cebindeki telefonların markasına bir bakın. Bunun neresine siz fakir fukara diyebilirsiniz?

Dolayısı ile dünü ve ülkemizin geçmiş durumunu bilmeyen yeni nesil her şeyin bu şekilde olduğunu düşünüyor. Çok insan evini geçindirebilmek için Konya iline çoban ve çiftçi dururdu. Bizim çocuklar 10 yaşında tarlada çalışırdı, şimdikilerin ağzına annesi yediriyor.
Tembellik ve hazır yeme almış başını gidiyor. Her şeyi devletten bekliyoruz da biz devlete ne gibi katkıda bulunuyoruz? Dolayısı ile dünü çok çabuk unutan toplumuz. Doktoru bilmezdik anam babam tedavisi görürdük, şimdi ambulans sizin ayağınıza geliyor” dedi.
Şimdi bu yaşlı ağabeyimizin söyledikleri yanlış mı? kimse yanlış diyemez ve tembellik almış başını gidiyor. Zaten herkes kendi işi ile meşgul olup işine baksa ne dedikodu olur ne de birbirimizi çekiştirme olur.

Tembellik ve hazır yiyim artık köylere kadar sıçramış. Devlet nereden nasıl bir destek çıkacak ona bakar olmuşuz. Kimse bileğinin hakkı ile kazanma peşinde değil. Bileğinin emeğini yiyen arsa da çok az diye düşünüyorum.

Devletin malı deniz yemeyen keriz düşüncesinden çıkabilirsek hem ülkemiz kazanır, hem de bu ülkede yaşayan kazanır. Gençlerde düne göz atarak bu günkü halimize şükretmemiz gerektiğini mutlaka öğrenmeliler.