Leylekle ile Tilki hikâyesi

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

         Vefasız, iyiliği inkâr eden, hatır gönül saymaz, nankör ve kurtulunca tekrar işi düşeceğini bilmezlere deriz ya, “ bir gün yine bir işin düşer bu kapıya gelirsin” diye. Böyle insanların sayısı azımsanacak kadar az değildir. Böyle hokkabazlara bizde deriz ki, “ bir gün tekrar inşallah işin düşmez” diye. Bunun gibi dün yüzüne bakılmayan insanlar hasbel kader bir yere gelince önüne geçilmez olur. Bu tür insanları çok gördük geldikleri yerin dibine bir gün battıklarını. Dün ferman yazarken, insanların yüzüne bakmazken bugün ayakları yere basıp insanlara adam gibi davranıp adam olduklarını gördük.

       Sözüm ona bugün geldikleri yeri görünce dün nerede olduklarını unutanlara bir Tilki ile Leylek hikâyesi anlatmak istiyorum. İnşallah bir gün düşman olduklarına işleri düşmezler. Düşerlerse o zaman ki duruma göre değerlendirilirler mi değerlendirilmezler mi bilmem.

     Ormanın birinde yaşayan uyanık mı uyanık bir tilki varmış. Lakin bu tilkinin en kötü huyu pisboğaz olmasıymış ne bulsa yer gözü hiç doymazmış.Bir gün yerde gördüğü ne olduğunu bilmediği bir kemik parçasını yiyeyim derken kemik boğazına takılmasın mı. Ne yaptıysa ne ettiyse boğazındaki kemik parçasını çıkaramamış. Nefes alırken bile güçlük çekiyormuş.

   Ormandaki hastalarla ilgilenen her hayvanın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:

 “Gideyim de  Yardımsever Leylek çıkarsın kemiği, çıkarsa çıkarsa bir o çıkarır demiş!” Başlamış koca ormanda Yardımsever Leyleği aramaya az gitmiş uz gitmiş araya araya yardımsever leyleği hasta sincabın yaralarını tedavi ederken bulmuş.

     ‘’Aman leylek kardeş, yaman leylek kardeş ocağına düştüm, kurtar beni bu beladan leylek kardeş’’  demiş.

       Yardımsever Leylek Tilkinin boğazına bakıp:

     ‘’Korkma Tilki kardeş şimdi çıkarırım boğazındaki kemiği  Benim için çocuk oyuncağı bir şey. Aç ağzını bakalım kocaman, gagam uzun, o kemiğini hemen yerinden çıkarırım sen de sağlığına hemencecik kavuşursun’’ demiş.

      Böylece uzun gagasını tilkinin boğazına sokan leylek tilkinin boğazındaki kemiği dikkatlice çıkarmış. Boğazındaki kemiğin çıktığını gören tilki sevinçle

       Oh be. Dünya varmış be! Bir anda rahatladım demiş..

İşi görülen sağlığına kavuşan tilki bir teşekkür bile etmeden oradan uzaklaşacakken Yardım sever Leylek tilkinin arkasından seslenmiş:

          Bir şey unutmadın mı tilki kardeş. Teşekkür etmeyi unuttun sanırım demiş

      Ne? demiş tilki. Birde teşekkür mü edeceğim? Sen aklını ekmek peynirle mi yedin? Gaganı gırtlağıma soktuğunda sana bir oyun edip ağzımı kapasaydım, halin nice olurdu, hiç düşündün mü? Buna şükredeceğine bir de kalkmış teşekkür  istiyorsun. Allah Allah ne günlere kaldık yahu!.. demiş.

Bu duruma çok şaşıran Yardımsever Leylek:

       Gün ola harman ola yine bana işin düşerse bu söylediklerini unutma sakın demiş.

        Aradan çok zaman geçmiş günler günleri geceler geceleri kovalamış. Bizim Pisboğaz tilki bir gün yine pisboğazlığının kurbanı olmuş ve bu sefer de bir çalı dikeni takılmasın mı boğazına.

        Tekrardan düşmüş yollara Yardımsever Leyleği bulmaya. Karşısında pisboğaz tilkiyi gören yardımsever leylek çok şaşırmış.

       Yine ne oldu tilki kardeş.Boğazına bir şey mi kaçtı.demiş..

        Daha önce yaptığı hatayı anlayan pisboğaz tilki boynu bükük bir şekilde:

        Evet leylek kardeş ocağına düştüm geçen sefer yaptığım terbiyesizlikten dolayı beni affet. Söz veriyorum bir daha bana iyilik yapanlara teşekkür etmeyi unutmayacağım, demiş.

     Hatasını anlayan pisboğaz tilkiyi affeden Yardımsever Leylek tilkinin boğazındaki dikeni çıkarıp. Sağlığına kavuşmasını sağlamış. O gün bu gündür pisboğaz tilki kibar biri olmaya karar vermiş. Şimdi ise ormandaki tüm hayvanlar pisboğaz tilkiye Kibar Tilki demeye başlamış.

       Bakalım gün ola harman ola bazıları pisboğaz tilki gibi kibar adam olabilecek mi?