Müftülükten kutlu doğum toplantısı

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

Perşembe günü Aksaray Müftüsü Cemalettin Bal hocam Öğretmen evinde Nisan ayında başlayacak Kutlu Doğum haftası ile ilgili bir kahvaltılı toplantı düzenledi. Toplantıya genel olarak Aksaray’daki dini vakıf ve dernekler katıldı. Konu ise yapılacak Kutlu Doğum haftasında neler yapabiliriz, halkımıza nasıl yardımcı oluruz düşüncesi idi. Toplantıya Bediüzzaman Kardeşlik ve Hizmet Vakfı Başkanı olarak bende katıldım. Böyle bir toplantının ilk defa yapılması fevkalade anlamlı ve güzel bir düşünce idi.

      Yazımın başında şunu belirlemek isterim ki, Müftülükle yakın ilgim ve dostlarım olması nedeniyle ben bu yaşıma kadar ilk defa Aksaray Müftüsü Sayın Cemalettin hocamdan iftar yemeği ve kahvaltılı bir toplantı gördüğümü buradan iletmek isterim. Bundan dolayı Sayın Bal’ı tebrik ediyorum.

      İkinci bir husus ise bugüne kadar halktan kopuk, sadece kurum ve kuruluşların davetine katılan Müftülerimizin aksine yine Sayın Bal’ın halkın içine girmesi ve sivil toplum kuruluşları ile diyalogundan dolayı kendisine minnettarım.

      Bugüne kadar hep Müftülerimizin nasihatlerini dinlemişizdir. Biz hazırladık yaptık oldubitti felsefesinden uzak paylaşımı çok güzel. Aslında benim sayın hocamla geleli pek sıkı fıkı ve samimiyetimde olmadı. Ama kendisinin çalışmalarından gördüğüm bunlardır.

     Perşembe günü dini ağırlıklı kurumları bir araya getirerek Kutlu Doğum Haftasını gelin birlikte kutlayalım herkes bu kutlamaya ortak olsun düşüncesi takdire şayandır. Devletin dini bir kurumundan ilk defa böyle bir öneri gelmesi beni ziyadesi ile memnun etmiştir.

     Kutlu Doğum haftasının devletin dini kurumunun yapması ve bizlerin onlara destek olması kadar doğal bir düşünce olamaz. Kutlamalar her yıl farklı kurum ve kuruluşlar tarafından yapılması bir şova dönüşmekte ve güç gösterisine dönüşmemeli. Sanki bu işi Müftülük yapamıyor da biz daha iyi yapıyoruz gibi bir algı oluşmaktadır.

     Kutlu Doğum Haftası kutlamalarına ben çoğu zaman katılmıyorum nedeni ise, bu kutlamalara dini müzik adı altında getirilen tasavvuf sanatçısı ve müzikleri bu haftaya kesinlikle uymamaktadır. Yüce Peygamberimizin hayatın ve Sahabe hayatının neresinde adeta oyun havası niteliğinde müzik programları var?

       Bu tür kutlamalarda öyle müzikler çalınıyor ki, al eline zili oyna. Biz ibret almaya mı gidiyoruz, müzik dinlemeye mi gidiyoruz? Tef ve güdümler çalınmıştır ama bunlar zikir esnasında cezbeye gelmek için yapılmıştır. Yoksa bir paralı sanatçıyı buraya çıkarıp oyun havasında müzik çalınmamıştır.

     Yüce Peygamberin hayatını, yaşantısını, bize verdiği manevi havayı ve dini yaşamı dinlememiz gerekirken bunlardan uzak kutlamalar yapılmamalıdır.

      Hele ülkemizin yaşadığı son dönemlerdeki sıkıntı ve tehlikelere karşı birlik oluşturmamız lazım. Bu tür etkinlik ve kutlamalarda olsun birlikte hareket etmeliyiz. Bir çatı altında toplanıp güzel görüntüler vermeliyiz.

     Çevremizdeki ülkelerdeki dini etkinliklere bir bakarsak ayrılık parçalılık o ülkeleri ne hale getirdi. Suriye de bir bakın hangi dini etnikler bir araya gelebiliyor. Eğer meselemiz maneviyat din ise bunun ayrılığı gayriliği olmamalıdır.

      Bu işi sen daha iyi yapan ben daha iyi yaparıma dönüştürmeden Müftülüğümüzün öncülüğünde bu kutlamalar yapılmalıdır.

      Müftülüğün bu toplantısında da düşüncelerimi söyledim. Bir komite oluşturularak nasıl daha iyi kutlayıp halkımıza yararlı oluruzun düşüncesi oluşmalıdır.

     Ben bir sivil toplum kuruluşu Başkanı olmam nedeniyle bu işi Müftülüğümüzün öncülüğünde yapılmasından yanayım. Tertip komitesi bu işi bilenlerden oluşturulup bir karar varmalılar. Bizlerde yapılacak bu çalışmalara destek olmalıyız. En önemlisi birlik ve beraberlik içinde olmamızın ülkemiz açısından da yararlı olacağını düşünüyorum.  

      NOT: dünkü yazımda Doç. Dr. Haşim Şahin Hocamın ismi sehven Haşim Kılıç diye yazılmıştır düzeltir özür dilerim.