Neol kutlamak Müslüman adeti değildir

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

 Cumartesini Pazar’a bağlayan gece yılın ilk günü, yani yılbaşı. Dolayısı ile Hristiyan aleminin bu geceyi Noel baba’ya çevirdiği batıl bir gecedir. Hristiyan aleminin içimize soktuğu ilk adetlerden birisidir. Tıpkı babalar, Anneler, kadınlar günü gibi bir çok batı adetlerini içimize sokmuşlardır. İslam dininde olmayan adetleri içimize soktukları gibi bizde bozmaya yönelmiş adetlerdir. Anne ve Baba zaten her gün önemsenip görülmesi gereken bir durum iken Anne ve Babayı yılda bir görmeye yönelik adetlerdir.
     
  Adetlerimizde ve kültürümüzde yer almamasına rağmen bir takım kesimler tarafından uygulatılması empoze edilen yılbaşı kutlamaları, dinimiz açısından hoş görülmeyen bir durumdur. Hak yoldan sapan, Allah'a isyan eden anlamına gelen fasık kimselere benzeyerek dünyalık nefsani yaşam şekillerini taklit etmek, biz Müslümanların imanını tehlikeye sokabilecek en ciddi durumlardan biridir.   
      
Alenen onlar kadar heyecanla hazırlık yapmayıp kendimizi o kefeye koymasak da yılbaşı kutlaması için evlerimizde çam ağacı süslemek ya da Noelden dolayı hediyeleşmek, yılbaşı TV programlarını takip etmek, tombala vb. o güne özel aktivitelerde bulunmak bizlere en yakışıksız hareketlerdendir.
    
   Halk arasında genellikle birçok kişi tarafından karıştırılan Yılbaşı ile Noel kavramı, birbirlerinden farklıdır. Hristiyanların inancına göre Hz. İsa Peygamberin doğum haftasında yapılan etkinlikleri kapsayan Noel'de Hindi kesme, Christmas, Noel Baba gibi Batı'dan gelen adetler öne çıkarılmaktadır. Başka dinlerin adetlerine özenerek onlar gibi davranmak, dinimizde kesinlikle yasaklanmıştır. Kuran-ı Kerim'deki Maide Suresinin 5. Ayetinde;    "...Sizden kim onları dost edinirse, oda onlardandır..." (Maide: 5/51) ifadesi de geçmektedir.    Allah (c.c), kimleri örnek almamız gerektiğini bizlere belirtirken kimlerle olmamız gerektiğini de Nisa Suresinde şu şekilde vurgulamaktadır:
   
    “Kim Allâhʼa ve Rasûlʼe itaat ederse işte onlar, Allâhʼın kendilerine lûtuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!” (en-Nisâ, 69).
     
  Doğum tarihi konusunda kesin bir bilgi olmayan Hz. İsa Peygamberin doğumunda yıl olarak M.Ö 4 ile 6 sene önce olduğu, gün olarak da 25 Aralığı doğum tarihi olarak kabul görüp kutlayan Batı'daki kiliselerin dışında Doğu kiliseleri bu tarihi 6 Ocak olarak kabul etmektedir. Kutlamalarda yer verilen danslar, içkiler, hindi kesmeler, ışıklandırma yapmalar ve birbirlerine çeşitli türden hediyeler vermek bir nevi gelenek haline gelmişti.
   
     Ülkemizde Hristiyan kimselerin nüfusu seyrek olması nedeniyle son birkaç seneye kadar ön planda tutulmayan yılbaşı kutlamaları ne yazık ki insanların gözünün önünde olduğu televizyon dünyasında popüleritesi arttı. Yalnızca televizyonda olmayıp aynı zamanda Twitter, Instagram ve Facebook gibi insanların aktif oldukları sosyal medya hesaplarında devam ettirilmeye çalışılan bu gösterişli hareketler genellikle yılbaşı haftasının olduğu 25 Aralık'tan itibaren bilinçsizce gerçekleştiriliyor. Genişleyen bir bilinçsiz kitle 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gecede 'Yılbaşı kutlamaları' adı altında Müslüman kimselere yakışmayan birçok uygunsuz davranışlar sergilenebiliyor ve hatta ne yazık ki bu durum zamanla alışkanlık haline getirilmiş bir geleneğe dönüşüp bizler arasında normalleşebiliyor.

       “Bir kimse müşriklerin arzına ev bina edip, onların bayramlarına katılmak suretiyle onlara benzerse, o kimse kıyâmet günü onlarla berâber haşrolunur.” (Feyzü’l-Kadir, 104)