Sokak çocuklarının dramı

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

15 gündür bu konuyu yazmak istiyordum ama bir türlü sıra gelmedi. Pazar günü bu konuyu hatırladım ve yazmaya karar verdim. Son günlerde yazla birlikte Bayram sonu kavşaklarda müthiş bir çocuk kalabalığı başladı. Düğün arabalarına saldıracağım diye nerede is hayatlarından olacaklar. Bu çocukların bir kısmı ise yabancı uyruklu çocuklar. Kimisi Suriyeli, kimisi ise Afganlı çocuklar.

     Hangi kavşağa baksanız hafta sonları çocuklar düğün arabalarından zarf kapacağım diye hayatlarını hiçe sayıyor. Düğün sahibi zarf içinde para vermezse arabanın üzerine yatıp aracı bırakmıyorlar.

      Bizatihi gördüğüm birkaç olayı anlatayım sizlere. Eski sanayi caddesinde kırmızı ışıkta durdum, hemen yan tarafıma da gelin arabası durdu. Bir baktım başka yönde gelin arabası bekleyen çocuklar on tane falan vardı birden arabanın etrafını sardılar. Aracı kullanan şoför çocuklara zarf dağıttı, zarfı alan çocuklar hemen zarfın içine baktılar. Bazı zarflar boş çıktı ve hemen aracın üzerine uzandılar. Bunların bazıları yabancı uyruklu bazıları yerli idi.

      Araç şoförü aracı yürütmesin mi, Allah korusun sağa sola savrulan çocukların birisi az kalsın tekerin altında kalıyordu. Eğer aracın altında kalsa idi çıkın bakalım işin içinden nasıl çıkacaksanız çıkın.

      Bir hafta öncesi, coğlakı kavşağında gelin arabası çeviren çocuklar birbirini iteceğim derken yine bazıları başka aracın altında kalacaklardı. Geçen Cumartesi günü yabancı uyruklu bir delikanlı Ereğli kapı mahallesi kavşağında bir gelin aracını çevirdi. Adam para vermek istemiyor delikanlı ise arabayı bırakmıyor. Araçtan inenlerle bir gürültü ve kavga başladı neyse ki araya girenler kavgayı büyümeden önlediler.

      Emniyet Müdürlüğümüzün son günlerdeki terör olayları nedeni ile bir hayli yoğunlukları var. Belki bunlarla uğraşmaya zamanları olmayabilir, kendilerine hak veriyorum. Ama hiç değilse zaman zaman geçerken bunlara müdahale edip tedbir alırlarsa çok iyi olur.

      Yabancı uyruklular içinde gördüğüm kadarı ile Somalili vatandaşlar terbiyeli ve saygılılar. Hatta camilerde ibadetlerini bile yaptıklarını görmekteyim. Ama Afgan vatandaşları içinde önceki gelenlere nazaran sonradan gelenler ise tamamen tersi. Bu gurubun tamamını aynı kefeye koyamayız ama gençleri tehlikeli olmaya başladılar.

      Suriyeli vatandaşlardan bazıları dilenciliği geçim kaynağı yapmaya başlamışlar. Kadınların kucağında küçük çocuk, erkeğin elinde Türkçe, “ Suriye’den geldik açız yardım edin” yazısı ile şehrin bazı giriş çıkış noktalarına ve hatta göbeğe oturup trafik ışığında dileniyorlar.

        Eskiden bazı göçmen Türkler ilimize dışardan gelip dilenirken son zamanlarda dilenci sayısı bir hayli artış gösterdi.

       Hadi yabancı uyruklular neyse diyelim, bizim dilencilerimize ne demeli? Mesele çocuk yapmak değil ki, çocukları adam gibi yetiştirip terbiye etmek mesele. Bu aileler çocuk yapıp sokaklara bırakmaları bir aile sorumluluğu değildir.

       Birde son dönemlerde Emniyetin yaptığı uyuşturucu operasyonları var. Bu operasyonlar devam etmeli ve Kurşunlu Camii çevresi kontrol altında tutulmalı. Oradan ne zaman geçsem cami cemaati beni çeviriyor ve burada Afgan uyruklular uyuşturucu satıyor bunu bir yaz diye beni uyarıyorlar.

      Bu bölge Emniyetin sivil ekipleri tarafından zaman zaman kontrol edilmeli. Bu ihbarı bana bazı memurlarda söyleyerek yazmamı istediler. Uyuşturucu gençler ve çocuklarımız için çok önemli ve terör kadar dikkat edilmesi gereken bir husus.

       Bu konular Emniyetimiz kadar ailelerin ve vatandaşlarında sorumluluğunda olan bir durum. Hepimiz üzerimize düşen bu tür olaylara müdahil olmalıyız.