Zaman kısır çekişme zamanı değil

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

Zaman zaman geceleri uykum kaçar, yataktan kalkar bilgisayarın başına geçer gece geç 

saatlere kadar ülke ve dünya siyaseti, ekonomisi ve iç kargaşaların ana nedenlerine göz 

atarım. Bu yazımı yazdığım sırada saat gece 03 gösteriyordu. Günü birlik yaşamayı sevmeyen 

Türkiye ve dünya gelişmelerini takip edenlerde herhalde benim gibi düşünüyordur. ABD ve 

onun yandaşlarının nasıl ülkemiz üzerinde oyunlar oynadığına şahit oldukça inanın uykularım 

kaçmıyor desem yalan olur.

 Şimdiki gençliğin ekserisi ülke ve dünya meselelerinden o kadar haberdar olduğunu 

sanmıyorum. Onlar için günü birlik yaşam ve eğlence olsa gerek. O da olsun ama hiç değilse 

ülke gündemlerinden de haberdar olsunlar. Şu Face’yi karıştırdıkları kadar haber ve 

yorumları takip ettiklerinide zannetmiyorum. Herkes macera ve mağazin peşinde.

 Son dönemlerde 15 Temmuzda başarılı olamayan Avrupa uşakları şimdi yeni oyun 

peşindeler. ABD elçiliğinin vize krizi bir elçilik kararı değil, devlet politikasıdır. Ortadoğuda 

çıkan savaş ve örgüt çatışmaları oradaki yaşayanların hürrüyeti için değildir.

 Asıl amaç işin içine Türkiye’yi dahil ederek ülkemizde iç savaş çıkarmak. Eğer ülkemiz 

insanları 15 Temmuzda cesur ve ferasetli davranıp ülkesine sahip çıkmasa idi şimdi ülkemiz 

belkide hala Suriye gibi iç çatışmalarla devam etmiş olacaktı.

 Ülkenin başında cesur ve yürekli bir Cumhurbaşkanın olması halkımıza cesaret vermiştir. 

Eğer pısırık bir lider olmuş olsa idi ülkemiz çoktan elden gitmişti. Böyle bir Türk toplumunu alt 

edemeyince şimdi yeni sanaryolara başladılar.

 Bunun en büyük örneği ise ülkeyi ekonomik krize sokarak hükümeti halkın nazarında 

küçük düşürerek Ak Parti hükümetini zayıflatmak. Bir diğer konu ise uyduruk ve sahte 

gerekçelerle batıyla problemi olan ülkelere Türkiyenin silah sattığını gerekçe göstererek 

ülkemize ekonomik amborgo uygulamak.

 Hatta ve hatta daha ilerisi ülkemizi iç savaş ve dış savaş durumuna getirmek. Asıl mesele 

ABD ve İsrail lobisinin ana amacı da budur. Ama en büyük çekinceleri ise ülkemiz vatanperver 

insanlarıdır. Bu nedenle birlik ve beraberliğimizi bozmadan kenetlenmeliyiz.

 Rıza Zagrab hadisesine benzer gerekçeler bulmaya çalışarak ülkemize ekonomik baskı 

uygulamak istiyorlar. Ardından da ülkemizde iç savaş çıksın istiyorlar. Tabi iç savaş çıkarsa 

onların eli güçlenerek rahat müdahale edebilsinler.

 Onların bir hesabı varsa, Rabbımında elbette bir hesabı vardır. Biz birlik, beraberlik ve 

kardeşlik içinde olduğumuz sürece Allahın izniyle kimsenin gücü bu ülkeye yetmiyecektir. 

 Siyasi görüşümüz ve fikrimiz ne olursa olsun, buna saygı duyarken ülkemiz üzerinde kimler 

üzerinden oyun oynandığınıda fark edelim. Siyasi ihtiras ve katı particiliğimizden dolayı falan 

gitsin de kim gelirse gelsin zamanı değildir. Ülkemizde ABD ve batı kimler kanalı ile ülkemizde 

oynan oyunları bilmeyen yoktur. Zaman siyasi kısır çekişme zamanı değildir.

 Yeni lider ve siyasetçiler buluruz. Ama ülkemizi kaybedersek onu asla va asla bulamayız. 

Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları görmemiz yeterli. Bizim bizden başka dostumuz 

olmadığını bilmeyen yoktur. Öyleyse en güzel dost ve kardeş yine biz olmalıyız.

 Siyasi düşüncelerimize saygılı olmamız gerekmektedir. Ama vatan ve topreklarımız işin 

içinde ise birlik olmalıyız. Bakın şöyle etrafımıza kaç tane dostumuz var? Dost görünenlerde 

menfaatleri çakışsın bir dakikada ülkemizi satarlar.

 Tabi bunları yazarken ülkemiz üzerinde kara bulut saçmak gibi bir niyetim yok. Derdim ve 

gayem birlik ve beraberlik içinde kardeşliğimizin bozulmamasını hedeflemektir. Biz bir ve diri 

olduğumuz sürece kimse ülkemiz üzerinde kara bulut estiremeyecektir. Yeter ki, şahsi ve 

kişisel meselelerimizi bir tarafa bırakalım, ülke sevadamızı ön plana çıkarlım.