TÜBİTAK DESTEKLİ EĞİTİM PROJESİ BAŞLADI

İlgili projenin açılış töreni Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programın açılışında yapılan konuşmalarda, milli iradeye yönelik yapılan darbe kalkışması kınandı. Projenin neyi amaçladığına dair bilgiler veren Proje Koordinatörü ASÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sedef Canbazoğlu Bilici, eğitim alanına teknoloji entegrasyonunda bazı sınırlılıklar olduğunu belirtti. Bu hususta altyapı ne kadar iyi şekilde sağlanırsa sağlansın, sistemin çarklarının dönmesini sağlayanların öğretmenler olduğuna dikkat çeken Bilici, “Bugün yaygın şekilde kullandığımız teknolojilerin bir bölümünün nihai amacı eğitim için kullanılabilmeleri değil; ticaridir. “Video yayın siteleri, sosyal medya gibi teknolojileri eğitimde nasıl kullanabiliriz?” diye sormalıyız. Ayrıca Fen Öğretmenleri olarak, alana özgü simülasyon ve animasyon gibi teknolojiler var. Tüm bunlar dikkate alındığında karşımıza “Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi” kavramı çıkıyor. Bu kavram, bir öğretmenin teknolojiyi entegre ederek işleyeceği bir dersinde hangi öğretim yöntemlerini kullanacağını, öğretim programının sınırlarını nasıl çizeceğini ve hangi ölçme değerlendirme yöntemlerini uygulayacağını tespit ederken, karşılaşabileceği soruları cevaplayabileceği bilgidir” dedi.

 Gelişmişlikler Artık Yenilikçilikle Ölçülüyor 

Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Arzu Doğru ise hızla gelişen teknolojinin bilimin de hızlı şekilde ilerlemesine aracılık ettiğini kaydetti. Günümüzde bilgilerin, kıtalar arasında dahi ışık hızıyla yayılabildiğine temas eden Doğru, “Bizim bu bilim çağını yakalayabilmemiz için de teknolojiyi mutlaka hayatın içine entegre etmemiz gerekiyor. Bunu yaparken; hem bilginin, hem teknolojinin insan hayatındaki önemini vurgularken en önemli görev öğretmenlere düşüyor. Çocuklarımızı yetiştirirken hem doğru bilimsel bilgiyi vermek, hem de bu doğru bilgiye ulaşabilecekleri teknolojik kaynakları da doğru şekilde sunmak gerekiyor” dedi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Özçifçi de, son yıllarda ülkelerin ve özellikle de üniversitelerin gelişmişliklerinin, ne kadar yenilikçi olduklarıyla ölçüldüğünü vurguladı. Bu anlamda bilginin, bir yol gösterici durumda olduğunu dile getiren Özçifçi, “Yaşanan her çağa damgasını vuran bilgi, kalkınmışlık ölçütü olarak da değerlendirilmektedir. Bilgiye ulaşmak uzun bir zaman alıyor. Bilim insanı, elde ettiği bilimsel veriyi yaşamı kolaylaştıracak şekilde insanlığın hizmetine sunmakla yükümlüdür” diye konuştu.

Yapılan açılış konuşmalarının ardından sunumlar gerçekleştirildi. Proje çalışması, 25 Temmuz’a kadar devam edecek.