-
AHMET ERBAŞ

AHMET ERBAŞ


Al Sana Çuvalla Rakip…

22 Aralık 2018 - 16:44

Ne Ak parti İl başkanı Hüseyin Altınsoy; ne de Ak parti Belediye Başkan adayı Enver Dinçer olmak istemem.

 

Öğrendiğime göre; İl Genel meclis aday adaylığı için 20 kişi; Belediye meclis adaylığı içinde YÜZE YAKIN kişi aday aday olmuş…

Bazılarına göre aday adayının çokluğu övünülecek bir olay gibi görünebilir ama bana göre de potansiyel YÜZ YİRMİ adet aleyhte çalışacak düşman ekip…

Hatta bana sorana “120 TANE PİMİ ÇEKİLMİŞ EL BOMBASI, diyorum…”

Sıralamaya giren otuz kadar hevesliyi memnun ettik sanırsınız bu defada “BEN ON KÜSÜRÜNCÜ SIRADA OLACAK ADAM MIYIM..” diye küsenler olacak.

Listede yer bulamayanlar ise eli bayraklı düşman… Ben bu sonucu ve akıbeti bildiğim için “ Hüseyin bey in veya Evren beyin yerinde olmak istemem diyorum.

 

AĞIR TAŞI NE YEL ALIR, NE DE SEL…

Siyaset uzun ömürlü zor bir zanaat…

Kısa sürede parlayanlar çok çabuk buz gibi erir ve kaybolurlar.

Hele Ebemin dediği “Ağır taşı ne yel alır, ne de sel alır…”

Bilhassa; Ak parti kadrolarında yer alan iyi yetişmiş, iyi eğitimli gençlere söylüyorum…

“Aman maymun iştahlı olmayın…”

Siyasette “ Ben bir şey olacağım “deyince olunmaz.

Nasibinizde var ise;” Gel Allah aşkına ol !... Diye seni kolundan tutup sürüklerler…

Bilhassa genç kardeşlerimize gaz veren çok olur…

“ Filan kişi okumuş da ne olmuş? Özel okul mezunu bastı parayı aldı diplomayı…” bu laf cıvık bir laf…

Daha ne laflar edilecek…

Aman ha; oturun oturduğunuz yerde…

Nasibinde olan bir şey olur..

EN İYİSİ SEYİRCİ OLMAK…

Türkiye de çok şeyin değiştiği gibi siyasetinde ölçüleri değişti.

Eskiden siyasi partiler kendilerine yakın bildikleri ailelerin veya sülalelerin çocuğuna dünürlük yapar gibi talip olurlar, hatta hatırı sayılan insanları aracı koyarlardı.

Bugün sistem değişti, insanlar ne olmak istiyor ise siyasi partilere isteklerini bildiriyorlar, eskinin aksine partiler değil, bir şey olmak isteyenler aracı koyuyorlar.

Hiç unutmuyorum.

1989 Seçimlerinde Doğru Yol Partisi nin Belediye Başkan adayı Rahmetli Refik Karabatak idi; bana “ Abi benim Faruk Özyurt a ihtiyacım var, siyasete sıcak bakmıyor git konuş ve onu ikna et “ demişti.

Rahmetli İnşaat mühendisi Faruk Özyurt u ikna etmek için üç gün uğraştım.

Rahmetli Faruk Özyurt “ EVET” … dedi, hepimiz derin bir nefes aldık.

Köylülerin arasında ve Meslektaşları arasında itibarlı insanlar için partiler kapı aşındırır, lafı geçecek ağabeyler araya girerlerdi.

Eskilerin dediği: ” Ne davul ister ne düdük oynar bizim kel güdük” misali, şimdi “beni listeye alın” diye adaylar aracı kullanıyor.

Benim pek aklıma yatmıyor ama belki de bugünkü yapılanlar doğrudur.

“ O tasa, bu tasa çuvaldaki un tasa demişler.”

Ölçüme uymayan, kafama yatmayan her şeyi kendime tasa ediyorum.

En iyisi “ İş olacağına varır! …” diyerek

Seyirci olmak…

YORUMLAR

  • 0 Yorum