-
RAMAZAN TOPRAK

RAMAZAN TOPRAK


"lafza-i celâl kelime-i tevhide karşı"

05 Ocak 2016 - 11:52



2 ocak 2016 günü suudiler içinde şii lider

şeyh nemr'in de bulunduğu 47 kişiyi idam etti..

. iran, "bedelini çok ağır ödeyecekler" dedi,

akabinde tahran'da suudi büyükelçiliği ile

meşhet'te konsolosluk binaları ateşe verildi..

. suudiler idamların süreceğini açıkladı..

. ırak'ta 4 sünni camii bombalandı..

. suudiler iran'la tüm ilişkilerini kestiklerini açıklayıp

diplomatlarına ülkeyi terk için 48 saat süre verdi..

. mısır suudilere desteğini açıkladı..

. sudan ve bahreyn iran'la ilişkileri kestiklerini açıkladı..

. sünni-şii kamplaşması ve çatışması hızla yayılıyor..



tabloyu bir de şöyle okuyalım:

iran lideri ruhani geldiğindenberi başta abd

batı'yla gergin ilişkileri ılımlı düzeye getiren kişi..

suudiler derseniz başta abd batı'yla ilişkileri sorunsuz..

iran'ın batı'yla ilişkileri iyi düzeye gelince

suudilerle çatışma noktasına geliyor, oldukça mânidar(!)..

"medeniyetler çatışması"nda bizce ilk aşama olan

islâm dünyası hristiyan dünyasının karşısına konularak

iç çatışmalar ve dış müdahalelerle ağır darbeler(afganistan,

tunus, libya, sudan, bahreyn, yemen, ırak, suriye) yedikten sonra

ikinci aşama olan etnisiteler ve mezhepler arası çatışma yaşanıyor..

sözde sünni islâmın bayraktarlığına soyunan suudiler ile

şii islâmın bayraktarı iran'ın karşı karşıya getirilmesi,

sondan bir önceki ölümcül darbe olsa gerek..

"bop procesi" ve bölgede büyük yangın:

lafza-i celal ile kelime-i tevhid karşı karşıya..

bayrağında "Allah" lafza-i celâl bulunan iran ile

bayrağında "lâilâhe illallah" kelime-i tevhid bulunan

suudi arabistan'ın savaşacak noktaya gelmesi,

batı için başarı gibi görünse de bu durum

islâm dünyası için utanç manzarası..



iran, çoğunluğu şii müslüman..

suudi arabistan, çoğunluğu sünni müslüman..

"arap baharı"na "acem baharı" eklemleniyor..

batı'ya bu eşsiz fırsatı verenlere ithaf olunur..

iki tarafa doğrudan dolaylı yanlışlarıyla katkı verip

yangını körükleyenler de onlar kadar vebâl altında..

bu yöneticilerden derin utanç duyuyoruz,

akl-ı selim ve sağduyu sahibi müslümanlar olarak..

geçmişteki hilâl ile haç mücadelesinin evrime uğrayıp

lafza-i celal ile kelime-i tevhid mücadelesine

dönüşmesine içimiz yanarak diyoruz ki,

iktidarla tanışmazdan ve yozlaşmadan önce

"islâm sadece müslümanları değil tüm insanlığı

hatta tüm canlıları tüm yaratılanı kucaklar" diye

caka satıp gezenlerin, şimdilerde bırakın insanlığı,

farklı düşünceleri tercih eden,

farklı etnik kökene, farklı mezhebe mensup

müslüman kardeşine bile tahammül edemediklerini,

fitne ateşine nasıl odun taşıdıklarını hatta

nasıl odunlaştıklarını görüyoruz..



daha birkaç ay öncesine kadar

hem suudi kral salman ile hem iran lideri ruhani ile

herşeyi rahatça konuşabilen türkiye'nin

arabuluculuk yapabilecek konumdan kısa sürede

oyun dışı kalması, içimizi acıtıyor..

diyeceksiniz ki, "güneydoğu başta

önce ülkemizdeki yangını söndürsünler"

haklısınız, bu bir kısmı.. sorunun asıl büyüğü,

içerde çıkartılan yangınla meşgul edilerek

bölgedeki büyük yangında denklem dışına itilme

oyununa gelinmiş olması.. şunu diyebilirsiniz,

"ne içerdeki yangına çare, ne dışardakine etkili"

işte bu söze bi'şey diyemiyoruz..



şii-sünni alt başlığıyla mezhep savaşları fitili

ışid terör örgütüyle ateşlenmişti, şimdi büyütülüyor..

hem de iki ülkeyle sınırlı kalmayıp tüm dünyadaki

şii-sünni mezhep çatışması potansiyeli taşıyor..

yakınlık duyanların da saflara katılmasıyla

hedef(!) tam 12'den vurulmuş olacak..

çözüm mü..?

her mezhep kendi alt başlığını,

her meşrep kendi alt parantezini

islâm'la aynılaştırma ölümcül yanlışını terketmeli..

kur'an-ı kerîm ve peygamberi merkeze alan

islâmiyet ana başlığında,

islâm ortak paydasında buluşmalı,

islâm ortak faydasına dönüştürmeli..

avrupa'da avrupa birliği, amerika'da nafta,

asya'da şanghay işbirliği örgütü gibi

siyasal-ekonomik birlikteliklere gidilirken,

müslümanların moleküllerine kadar parçalanmasına

hizmetkârlık, ülkeye de topluma da islâm'a da ihanet..

tarihte kaldığını zannettiğimiz,

"melekler erkek mi dişi mi"

"kur'an mahluk mu değil mi" dönemleri gibi

"şii mi sünni mi" fitnesi çıkaranlara

efendimiz'in bir sözüyle karşılık verelim,

"fitne uykudadır, uyandırana Allah lânet etsin"



ve sözün tam ortasına nokta koyalım:

hani, iktidarın azdıran gücü ve nimetleri

ele geçmezden önce farklılıklar zenginlik idi..?

ele geçirdikten sonra mı farklılıklar düşmanlık oldu..?

şimdi sorunun tam adını koyalım:

gücü ve nimetleri kaptırmamak için islâm'a ihanet..!

 



E-Posta: [email protected]