KAŞIKÇI CİNAYETİ AKSARAY'DA MASAYA YATIRILDI

- Güçlü Devlet Olmanın Önemini 15 Temmuz’da Gördük -

 

Turkuvaz Medya yazar ve yorumcularının konuşmacı olarak katıldığı “Cemal Kaşıkçı Cinayeti: Türkiye’nin İletişim ve İstihbarat Başarısı” konulu panelin açılışında konuşan Rektör Şahin, devlet olmanın ve güçlü bir devlet olmanın ne kadar önemli olduğunun 15 Temmuz’da görüldüğünü belirtti. Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından, olayın aydınlatılmasına dair çalışmalarda da güçlü devlet olmanın ne denli kıymetli olduğunun bir kere daha görüldüğüne dikkat çeken ASÜ Rektörü, “Değerli konuşmacılarımız, Cemal Kaşıkçı cinayeti üzerinden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin son yılardaki yükselişinin bir başka işaretini de bizlerle paylaşmış olacaklar” dedi.

 

- Bu Cinayetin İstihbarat Operasyonları Açısından Örneği Yok -

 

Gazeteci Yazar Ferhat Ünlü, Kaşıkçı cinayetinin istihbarat operasyonları terminolojine ve jargonuna hiç uygun olmadığını, gerek olay mahalli, gerekse yapılış biçimi olarak böyle bir örneğin görülmediğini belirtti. Olayın bir istihbarat operasyonu değil, terör eylemi olduğuna vurgu yapan Ünlü, “Bir vatandaşınızı sözüm ona güvenilir olan Başkonsolosluğunuza çağırıyor, orada infaz ediyor, ölüm sonrası evrede hiç kimseye reva görülmeyecek vahşi bir işkenceyi yapıyorsunuz... Suudiler, dünyanın gözü önünde -belki de Türkiye’nin siyasi ve istihbari gücünü de hafife alarak- ‘Ben istediğim yerde adam kaçırırım, öldürürüm, onu da operasyonu yaptığım ülkenin üzerine atarak bu işten sıyrıldım’ diye düşündüler ama öyle olmadı. Bu cinayetin istihbarat operasyonları açısından örneği yok. İstihbarat terminolojisine ve jargonuna uygun değil. Suudiler bir kez daha Türkiye’de böyle bir operasyona cesaret edemezler” dedi. 

 

- Yabancı Basın, Kral ve Veliaht Prensi Eleştirmede Mesafeli -

 

Gazeteci Yazar Abdurrahman Şimşek ise olayı “Yüzyılın cinayeti” şeklinde tanımladı. Türkiye’nin cinayete dair ses kayıtlarını milli, yerli, devletini ve vatanını seven istihbaratçılarla ele geçirdiğini söyleyen Şimşek, “Eski sistemde olsaydı bu cinayet işlenir, ses kayıtları ortaya çıkmaz, bütün dünyada Türkiye’yi eleştirirdi... Ama öyle olmadı. Biz, yerli-milli medya olarak özellikle bu cinayetin aydınlatılması için olabilecek her delili Sabah’ta, A Haber’de gündeme getirdik” dedi. Tüm dünya gazetecilerine hiç bir bilgiyi saklamadan servis ettiklerini, ancak dünya medyasının cinayeti sadece belli bir perspektifte ele aldığını da vurgulayan Şimşek, “Yabancı medya Kaşıkçı’nın neden öldürüldüğüyle ilgilenmiyor. Tüm bilgileri vermemize rağmen yabancı basın, bu cinayeti sadece bir noktaya kadar eleştiriyor ama Kral ve Veliaht Prensi eleştirme noktasında mesafeli duruyor” dedi. 

 

- Cesedin Yok Edilişine Dair İki İhtimal Üzerinde Duruluyor -

 

Cinayet anından cesedin yok edilmesine kadar geçen süreci ve olayları da Gazeteci Yazar Nazif Karaman anlattı. Kaşıkçı’nın Konsolosluğa girer girmez 10 kişilik suikast timinin harekete geçtiğini ve başına poşet geçirilen Cemal Kaşıkçı’nın 7,5 dakikada can verdiğini kaydeden Karaman, “Canilerin işleri burada da bitmiyor. Kaşıkçı yere yatırılıyor ve vücudundaki kan çekiliyor. 30 dakikada Cemal Kaşıkçı’nın cesedi parçalanıyor ve poşetlere sarılıp bavullara konulduktan sonra konsolosluk rezidansına götürülüyor” dedi. Rezidansta cesedin nasıl yok edildiğine dair iki ihtimal üzerinde durulduğuna dikkat çeken Karaman, şöyle devam etti: “Bunlardan ilki 21 metre derinliğinde ve içerisinde 9 metre su olan bir kuyu. Kaçıkçı’nın parçalanmış cesedinin bu kuyuya atılmış olabileceği değerlendiriliyor. Bir diğer ihtimal ise rezidanstaki tandır. Cesedin, 1000 derece ısıya dayanıklı olduğu belirtilen bu tandırda yok edilmiş olabileceği de düşünülüyor.”

 

Öğrencilerin sorularının yanıtlanması ve plaket takdiminin ardından Rektörlük makamında gerçekleşen ziyarette ise yazarlar Şahin’e, “Cemal Kaşıkçı Cinayetinin Karanlık Sırları Diplomatik Vahşet” isimli kitabı, Rektör Şahin de yazarlara kentleşme ve çevre konulu kitaplarından hediye etti.