KARATAY “BİNLERCE ŞEHİT VERDİĞİMİZ ANCAK BİR KARIŞ TOPRAĞI VERMEDİĞİMİZ ZAFERDİR ÇANAKKALE!”

Balkan savaşları ve ardından girdiğimiz 1. Dünya Savaşı’nda yaşadıklarımız batılıların gözünde artık Osmanlı Devleti’nin o şanlı tarihlerinin bitmek üzere olduğu izlenimi veriyordu. Ancak Batılı emperyalistlerin düşünmedikleri bir şey vardı. O da bu yüce milletin gönlündeki iman, dilindeki vatan sevgisi ve sevdasıydı. Savaş cephelerinin o en zorlu günlerinde ecdadımız “ Siz O’nu geniş zamanınızda anarsanız, dar zamanınızda O’da sizi anar.” yüce sözü gereği yalnız bırakılmamıştır.

Kimi yamyam, kimi Hindu, kimi bilmem ne bela diye nitelediğimiz düşman askerlerinin Çanakkale’deki o saldırıları sanki kıyametin koptuğunu andırıyordu. Metre kareye altı bin merminin düştüğü böylesi bir savaş dünya tarihinde herhalde görülmemiştir. İki taraf için de yaklaşık yarım milyon insanın hayatını kaybettiği bir savaştır Çanakkale…

Çanakkale savunması, bir hayat savunmasıydı. Ya kanlı bir ölüm ya şerefli bir yaşamak vardı ucunda. Yaşamanın yolu kazanmaktan geçiyordu ve bunun için savunuldu Çanakkale…

Çanakkale savunması, İstanbul’un, İslam’ın savunmasıydı. Çanakkale savunması, tarihimiz için büyük bir şereftir. Balkan savaşlarının üzerimizdeki lekesini silip dünya âleme askerî haysiyetimizi tescillediğimiz bir savunmadır Çanakkale.

Çanakkale savaşları, tarihin kaderini değiştiren, Türk’ün şan ve şerefini yücelten, vatan sevgisini ispat eden, imanını bayraklaştıran orada savaşıp şehâdet şerbetini içenleri ebediyen kahramanlaştıran bir destandır.           

Çanakkale savaşları, iman ve azmin karşısında teknoloji ve tekniğin dize geldiği; Hakk’ın ve haklının zaferi olmuş bir destandır.         

Çanakkale Savaşları, kibirli batının burnunun sürtüldüğü, yeniden diriltmek istedikleri roma imparatorluğu hayallerinin suya düştüğü ve söndüğü bir destandır.

Sonuç olarak bizler tarihimizde yaşanmış bu kutlu zaferleri ruhlarımızda ve gönüllerimizde her zaman hissetmeliyiz ve nesillerimize aktarmalıyız. Nesillerimiz Şerife bacıları, seyit on başıları ve analarının “ya şehit ol, ya gazi!” diyerek başlarını kınaladığı kınalı kuzuları, milli şairimiz Mehmet Ākif Ersoy’un da “ Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı:/ Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.” dizeleriyle ifade ettiği gibi hiçbir zaman unutmamalı ve kendilerinden sonrakilere onlar da unutturmamalıdır.

Çanakkale zaferinin kazanarak Vatanı ve Bayrağı için şehit olan aziz Mehmetçiklerimizi, minnet ve şükranla anıyoruz, ruhları şad olsun”, dedi.  16.03.2015

Milli şairimiz Mehmet Ākif Ersoy’un dediği gibi; 

                                       …

 Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

           Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

             Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

          'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.

             'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;

               Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

           Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,

              Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

         Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

      Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

 

                                                                                  ABDULKADİR KARATAY

                                                                           AK PARTİ AKSARAY İL BAŞKANI