VÜCUTTAKİ SÜREÇLER BİYOLOJİK SAATİN KONTROLÜNDE
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, sayılara takılmadıklarını, düzenledikleri toplantılar, konferanslar ve benzeri etkinliklerden bir kişinin bile etkileniyor olmasının önemli bir kazanım olduğunu belirtti.
Yayınlanma :
08.05.2018 11:45


- İnsanlar Öğrenme Dürtüsüyle Doğar -
Topluluk Danışmanı Doktor Öğretim Üyesi Fulya Doğaner ise öğrencilerin sosyal ve bilimsel bakış açılarını genişletmek; araştıran, sorgulayan bireyler olmalarına katkı sağlamak amacıyla konferanslar düzenlediklerini belirtti. İnsanların öğrenme dürtüsü ile doğduklarını, merak ve çabanın da bunların devamında geldiğini anımsatan Doğaner, “Bu bilişsel düzeyi kuvvetlendirmek için alanında uzman isimlerle buluşmak ve onları dinlemek önemli. Organizasyonun gerçekleşmesine katkı sağlayan herkese çok teşekkür ediyoruz. Aziz Sancar hepimize esin kaynağı olan bir isim. Onunla birlikte çalışan hocamız da bugün bizlerle birlikte. Kendisini burada ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz” dedi. Topluluk Başkanı Abdülkadir Dikici de, topluluğun çalışma alanları ve yaptıkları etkinliklere dair bilgiler verdi.
- Ne Yaparsanız Yapın İnsanın İç Saati Çalışır -
Dünyanın, evrende çok düzgün ve ritmik iki hareket sergilediğini, bunlarla mevsimlerin ve gece-gündüz döngüsünün oluştuğunu anlatan Prof. Dr. Halil Kavaklı, yaşanan döngülerin inanılmaz farklı çevresel koşullar oluşturduğunu vurguladı. Bu çevresel koşulların dünya üzerinde yaşayan canlıların da değişimine sebebiyet verdiğine dikkat çeken Kavaklı, “İnsanlar, dünyanın bu ritmik hareketinden kaynaklı çevresel koşullara, hücre içi kaynakları en rasyonel şekilde kullanabilmek adına çeşitli adaptasyon sistemleri geliştiriyor. Bunlara ritim deniliyor. Bazı canlıların kış uykusuna yatması, bazı canlıların deri değiştirmesi, kalp atış hızı, kanın belirli bir ritimle dolaşması, günde üç kez yemek yiyor olmak… Bunların hepsi farklı ritim süreçlerini temsil ediyor” dedi. İnsanın bir iç saati olduğunu ve ne yapılırsa yapılsın bu saatin çalıştığını kaydeden Prof. Kavaklı, şöyle devam etti: “Örneğin kalp krizi riski en çok sabaha karşı saatlerdedir. Çünkü sistem henüz uyanmaya başladığı için kan basıncı artar ve -bir takım sorunlar da varsa- ortaya çıkan yük kalp krizine neden olur. Sindirim, enzimler, uyku, vücut sıcaklığı gibi süreçler biyolojik saatin kontrolündedir. Gece boyunca vücut sıcaklığınız düşer, sabah ise uyanmanızla birlikte yükselir. Uykuyla alakalı hormon akşam saatlerinde üretilir, sabah ise üretilmez. İnsan vücudunda farklı dokular ve sistemler var. Bunlar birbiriyle hormonlar vasıtasıyla haberleşir. Bunlar da biyolojik saatle belirlenir.”
Prof. Halil Kavaklı, konuşmasının devamında yaptıkları bilimsel çalışmaları anlattı ve öğrencilerin sorularını cevaplandırdı. Etkinlik, belge ve plaket takdiminin ardından sona erdi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: