Trigeminal nevralji, trigeminal sinirin beyin sapına bağlandığı yerin çevresinde yaşanan baskıdan kaynaklanan, yüzde ani ve şiddetli ağrılara yol açan sinirsel bir hastalık ve kronik bir ağrı bozukluğudur. Ağrı yüzün bir yarısında, ani, şiddetli ve elektrik çarpmasına benzer ataklar halinde kısa sürelidir. Bu ağrı atakları aynı zamanda acı, batma ve yan hissi de yaşatır. Ağrı ataklarının süresi birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar değişmekle beraber bu atakların sıklığı da hastadan hastaya değişkenlik gösterir. Trigeminal nevraljinin çok şiddetli ağrılara yol açması ve rastgele ataklarla seyretmesi, bu hastalığı yaşam kalitesini etkileyen büyük bir rahatsızlık haline getirir. Genellikle diş ağrısıyla karıştırılan trigeminal nevralji yüzünden hastaların dişlerini gereksiz yere çektirdiği görülür.
Trigeminal nevralji, kafatasının içerisindeki yüz siniri olan trigeminal sinire beyincik sapı tarafından baskı yapılması sonucunda meydana gelir. Bu baskı aynı zamanda vasküler kompresyon olarak da ifade edilir. Multipl skleroz veya belirli sinirleri koruyan miyelin kılıfına zarar veren benzer bir durum trigeminal nevraljiye neden olabilir. Ayrıca trigeminal sinire baskı yapan bir tümör de trigeminal nevraljiye yol açabilir. Trigeminal nevraljiye yol açan faktörler şöyledir: MS hastalığı, miyelin kılıfının zarar görmesi, trigeminal sinire baskı yapan tümör, felç veya yüz travması, sigara tüketimi, yüksek tansiyon, yaşlılık ve genetik faktör. Yüzde elektrik çarpmasına benzer şiddetli, saplanır hissi veren veya zonklama tarzında ağrı atakları trigeminal nevraljinin en yaygın görülen belirtisidir. Bu ağrılar yüze dokunma, çiğneme, konuşma veya diş fırçalama ile tetiklenen ani ağrı ataklarıdır. Ağrı ile birlikte batma, yanma, acı ve yüz spazmları da belirtiler arasındadır. Trigeminal nevralji belirtisi genellikle birkaç saniye süren, yüzün bir yarımında hissedilen ani ve şiddetli elektrik çarpması şeklinde bir ağrıdır. Trigeminal nevralji belirtileri arasında sayılan bu tür ağrıların ardından dakikalara yayılan zonklamalar hissedilebilir.
Trigeminal nevralji belirtileri şöyledir: Yüzün bir yarısında elektrik çarpmasına benzer ağrı atakları, yüze dokunma, çiğneme, konuşma veya diş fırçalama ile tetiklenen ani ağrı atakları, yüz spazmlarıyla birlikte ortaya çıkan ağrı, yüzün bir bölgesinde karıncalanma ve uyuşma, bu ağrı atakları hiçbir uyaran yokken oluşabildiği gibi; hafif dokunma, yemek yeme, diş fırçalama, tıraş olma ya da makyaj yapma, hatta rüzgâr esmesiyle bile ortaya çıkabilir. Ağrının çene, burun ve yanakta görülmesi tipik trigeminal nevralji belirtileri arasındadır. Ancak bazı durumlarda ağrı tüm yüzü kapsayabilir. Ağrıların sıklığı belirgin bir biçimde değişkenlik göstermektedir. Bazı hastalarda ağrı atakları her 10 dakikada bir tekrarlayabilirken bazı hastaların günler süren ağrısız dönemleri olabilir.
Trigeminal nevraljide öncelikle ağrının dindirilmesi için ilaç tedavisi yapılır. Pek çok hastanın ağrısı bu ilaçlarla yatışmaktadır. İlaç tedavisi ile hasta rahatlıyorsa, bu ilaçlar hayat boyu da kullanılabilir. Ancak trigeminal nevralji ağrı ataklarının geçtiği dönemlerde ilaçlara ara verilmekle birlikte ataklar başladığında ilaçlar yeniden kullanılmaktadır. İlaç kullanıldığı süre içerisinde olası yan etkiler uzman doktor kontrolünde periyodik olarak değerlendirilmelidir. Zaman içerisinde birçok hastada ilaç etkinliği giderek azalır ve ilaca rağmen şiddetli ağrı olur. Cerrahi tedavi gerekliliği burada devreye girer. Cerrahi tedavi seçenekleri arasında mikrovasküler dekompresyon, foramen ovale ponksiyonu ile balon kompresyon, radyofrekans veya alkol uygulamaları bulunur. Mikrovasküler dekompresyon özellikle genç ve radyolojik olarak trigeminal sinire damar basısı gösterilmiş hastalarda öncelikle tercih edilmelidir. Yapılan cerrahi ile ömür boyu ağrısız bir yaşam söz konusudur. Bu yöntemde Trigeminal sinir mikro cerrahi teknikle ortaya konur ve siniri sıkıştıran damar yapıları özel bir materyal ile sinirden uzaklaştırılır ve bu sayede olguların hemen tamamında ömür boyu ağrısız dönem elde edilebilir.
Diğer cerrahi tedavi yöntemi ise foromen ovale fonksiyonudur. Ağız kenarından girilerek yanak içinden ilerlendikten sonra kafa tabanındaki foramenovale ismindeki anatomik yapıdan geçilerek kafa tabanına ulaşılır ve sinir gangliyonu komşuluğa katater yerleştirilir. Daha sonrasında balon ile komprese edilerek veya radyofrekans uygulayarak ya da alkol kullanarak sinir ablasyonu sağlanır. Bu mikro cerrahi yönteme göre çok daha kısa süreli süren daha hızlıca yapılabilen cerrahi riskleri daha düşük olan ama ağrısız dönemin daha kısa olabildiği bir tekniktir.
Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…
Yorumlar
Kalan Karakter: