Kılıklarına kıyafetlerine, bindikleri otomobile ve diğer motorlu araçlarına bakılırsa bayağı gün görmüş eğitimli ve medeni sanırsın.
Bundan yıllar öncede Aksaray Belediyesi karşısındaki parka sırtını veren hem sağ taraflarında hem de sol taraflarında çöp kutusu olmasına rağmen çitledikleri ayçiçeğinin kabuklarını yere atan iki bayan kendilerine gösterdiğim tepki üzerine kabukları toplayıp çöp kutusunun için atmışlardı.
Çarşıda gezerken veya yolda giderken birinci paragrafta dış görünüşleri ve arabalarını tarif ettiklerim araçlarıyla giderken ellerinde yedikleri veya içtiklerinin kutularını arkadan gelen araca zarar verip vermeyeceğinde hesaplamadan, çevre kirliliğini ise akıllarına bile getirmeden yollar boca ediyorlar.
Mısır yiyenler mısır koçanlarını ve kabuklarını, sigara içenler biten sigaralarının izmaritini hatta paketlerini maksimum birkaç yüz metre mesafede bir çöp kutusu bulma ihtimalleri yüksek olmasına rağmen yeri atıyorlar.
Bebek arabasını süren hanımefendi(!) elinde tükettiğinin kabuğunu en yakın çöp kutusunu görünceye kadar arabanın içine koyması mümkünken çevre kirliğini hiç duymamış veya duymuş olsa da akıl almaz bir umursamazlıkla yere atarken arabadaki çocukta ondan geri kalır mı?
O da elindeki kabı veya kabuğu yere atıyor.
Perşembe günü üç harfli AVM’lerin birinin önünde alışveriş yapmaya gideni beklerken aracımın önündeki orta lüks seviyede bir aracın durduğun gördüm.
Biraz sonra bu araçtan kıyafetine bakıldığında hali vaktinin yerinde olduğu anlaşılan bir bey indi..
Bir süre sonra yüksek ihtimal ile eşi olduğunu tahmin ettiğim bir bayan erkek çocuğu ile birlikte arabanın yanına gelip kaldırımda oturup dondurma yedi.
5 ila 6 metre mesafede büyük çöp varili olmasına rağmen dondurma kabuğunu yolun üstüne attı.
Biraz sonra Pastaneden çıkan iki bayanın ise atalarına rahmet ellerindeki kağıdı çöp varilinin içine atmalarıyla en azından çevreye duyarlılar olduğunu göstermiş oldular.
Son iki satıra kadar bahsettiklerimin bırakın şehirde hiçbir yerde yaşamaları doğru olmayan çevre ile dolayısıyla tabiat ve insanlık düşmanı olmalarından bunlara “Çüş “ demeyi eşeğe hakaret sayıyorum.
İnsanlarımızın bir Kızılderili atasözünde “"Yeryüzü bize atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık.(*)” şeklindeki sözlerle ifade edilenin hassasiyetine kavuşmaları.
Belediye il bu konudaki tüm kamu otoritesi ile Meslek Odaları ile STK’larla medya tarafından da gerekenlerin yapılması dileğiyle.
Cumamız mübarek olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Yorumlar
Kalan Karakter: