TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI BİR GERİLEMEDİR

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) tarafından her hafta düzenlenen Felsefe Toplantılarının 37’incisinde konuşan Çavuş, “Modern Çağın Hastalığı: Teknoloji Bağımlılığı” başlıklı bir sunum yaptı. İletişimin en önemli boyutlarından birisinin teknolojik araçlar aracı edilerek kurulan iletişim olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Selahattin Çavuş, “İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren iletişimin kişilerarası boyutta, yüz yüze gerçekleştirildiği biliniyor. O dönemlerde tekniğin kullanıldığı iletişimler de var; mağara duvarlarına çizilen resimler, ateş yakarak çıkarılan dumanlar, yerlilerin çıkardığı sesler, güvercinlerin kullanılması… Tüm bunlar iletişimden başka bir şey değil. Modern zamanlara gelindiğinde ise iletişim teknikleri, yaşam tarzının ve üretim biçimlerinin değişmesi nedeniyle farklılaşmıştır. Modern zamanların en önemli özelliği, üretim biçimlerinin değişmesi ve buna bağlı olarak da iletişim tekniklerinin değişmesidir” dedi.

                           Endüstriyel Devrimlerin Pozitif ve Negatif Sonuçları Var 

Modernitenin bilimsel devrimler, kültürel devrimler ve endüstriyel devrimler şeklinde üç temel sacayağı olduğunu kaydeden Çavuş, endüstriyel devrimlerle ortaya pozitif ve negatif sonuçlar çıktığına dikkat çekti. Bu süreçle iletişim ve ulaşım imkânlarının arttığını, bilgi akışının hızlandığını, eğitim-öğretim ve bilimselliğin ivme kazandığını, kültürleşme çeşitlerinin yaygınlaşmaya başladığını, zaman-mekân algısının değiştiğini, yaşam standartlarının yükseldiğini, yaşam alanlarının değişmeye başladığını söyleyen Selahattin Çavuş, negatif sonuçları ise şöyle açıkladı: “Elbette sürecin kaybettirdikleri de var. Metalaşma başladı, sahicilik ve sanatsal değerin yok olduğu bir zamana girildi, sosyalleşme kavramı değişmeye başladı, kent mekânları terk edildi ve sanal mekânlara yönelim başladı, kolay erişim tembelliği ve uyuşukluğu da beraberinde getirdi, enformasyon kirliliği arttı, gösteriş ve tüketim çılgınlığı yükseldi, teknoloji fetişizmi ortaya çıktı… Tüm bunlar da yeni bir bağımlılık olan teknoloji bağımlılığını meydana getirdi. Yani önce insan-insan ilişkisi vardı, sonra ortaya insan-makine ilişkisi çıktı, şimdi ise makine-makine ilişkisine doğru bir gidiş olduğu görülüyor. Teknoloji, üretim ve kullanım açısından bir ilerleme olarak değerlendirilebilir ama teknoloji bağımlılığı bir gerilemedir.”

Yapılan konuşmanın ardından ASÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selahattin Çavuş, öğrenci ve akademisyenlerin sorularını yanıtladı.