-
ERDOĞAN KAYA

ERDOĞAN KAYA


Başarısızlıklar gündeme gelecek

18 Nisan 2016 - 07:35

Malumunuz ilkbahar gelmesi ile bizde mesleğimiz icabı kırsala inerek hem programlarımızı çekiyoruz hem de vatandaşları dinliyoruz. Vatandaşlarımız köylere hizmet veren birçok birimlerden şikâyet ediyorlar. Başarı gösteremeyen birimlerin amirleri artık şunu bilsinler ki, benim taraflı bir gazeteci olmam onların başarısızlıklarını örtbas edeceğimiz anlamına gelmesin. Belki zaman zaman bize iletilen şikâyetleri yazıp çizmeden veya görüntülü haber yapmadan kendilerine ilettiğim olmuştur. Ancak bundan sonra bu kurumların başındakiler en yakın dostumda olsalar görsel ve yazılı olarak kamuoyu ile paylaşacağım.

      Bu mesele ille de köy ve kasabalarda yaşanan olumsuzlukları da kapsayacak. Bu hizmet eksiklikleri şehirde de olsa gündeme getireceğim. Ama bunu yaparken kimse ile kişisel problem ve belden aşağıya vurma anlamında olmayacak. Yapacağımız eleştiriler direk olarak halkın yararına olan hususlar olacaktır.

      Tarımla ilgili şikâyetler var, Özel idare ve İl Genel Meclisi ile ilgili şikâyetler var. Mesela Sosyal Politikalar Müdürlüğü inceleme elemanlarından şikâyetler var. Ama bende devlet kademesinden gelme bir gazeteciyim, devleti ve kanunların işleyişini çok iyi biliyorum.

      Bundan dolayı her vatandaşın anlattığına inanma gibi bir durumum yok. Mesela geçen Akhisar da bir bayan kardeşimiz Sosyal Politikalar Müdürlüğü inceleme elemanlarından şikâyet ettiler ve televizyona konuşmak istedi. Ama ben konuşturmadan kendisini dinledim ve kendisinin haklı olmadığını ve haksız bir talepte bulunduğunu kendisine ilettim. Başkası olsa belki inanır ve duygu sömürüsüne kanabilirdi. Bu konuya sonra döneceğim.

      Pazar günü Tatlıca köyü benim köyüm baba ocağımı ziyarete gittim. Burada benimde babadan kalma kalabileceğimiz bir yerimiz var. Eş dost ve komşular ile sohbet etme imkânı buldum.

     Köyün içme suyu sos veriyor, köye içme suyu ile ilgili sondaj vurulmuş. Buraya kadar fevkalade güzel ve bütçe ayırımı iyi. Ama gelin görün ki, özel idare 4 aydır bu suyu depoya aktaracak boru döşeme ve pompayı muhafaza altına alacak depo yerinin ihalesini yapmamış.

       Ha bu güm ha yarın derken iş gelmiş boruların geçeceği tarlaların kabak ve çiçek ekimi ayına. Bu saatten sonra ihale yaptığında vatandaşın emeği çiğnenip heba olacak. Bu sefer vatandaşlarla çalışanlar arasında problemler yaşanacak. Bu ihale sondajın ardından yapılmış olsa idi bugün bitmiş ve vatandaş içme suyunu kullanıyor olacaktı.

      Şuanda vatandaş içme suyu konusunda sıkıntılı üstelik suyun tonunu 5-6 liradan kullanılıyor. Düşünün köy yerinde vatandaş içme suyunu bu fiyattan içiyorsa gerisini siz düşünün.

      Meselenin aslı ise mevcut eski sondajdan alınan kuyuda yeterli su yok. İki günde ancak depo doluyor ve motopomp ister istemez gün boyu çalışıyor. Motorun kullandığı elektrik hesap edildiğinde bu kullanılan suyun tonuna bölündüğünde ortaya bu rakam çıkıyor. Bu parayı muhtar cebinden ödeyememeciğine göre para vatandaştan toplanıyor.

     Bir ev ayda 20 ton su kullansa eder 100 lira. Peki bu köyde yaşayan bir vatandaş için az para değildir. Eğer yeni şebeke ihale edilip su depoya verilse pompa yarım gün çalışacak hem vatandaş bu kadar para ödemekten kurtulacak hem de susuzluktan.

      Bürokratik işleri çabuklaştırmak kurum yetkililerinin görevidir. Hele bu hayati önem taşıyan mesele içme suyu meselesi ise. Yetkililerden istirham ediyorum biran önce ihalesini yapıp vatandaşı su probleminden kurtarın.

      Sosyal politikalar ve aile Müdürü sevgili dostum Sayın İsrafil Aktürk yeni atandı. Biliyorum ki, burada başarılı hizmetler verecektir. Ancak burada muhtaç ve ihtiyaç sahibi ailelerin yararlanması için uzman arkadaşlar incelemeye gidiyorlar. Bu uzmanların raporuna Müdür Bey bile müdahale edemiyor. Arkadaşlar bu kadar yetkili ve işinin uzmanları.

     Ailesi bölünmüş kadınlar buradan çocuk desteği almak için gidiyorlar. Bunlara ilk söylenen neden çalışmıyorsun sana iş bulalım. Üstelik birde bu psikolojisi bozuk insanlara hoşgörülü davranmama işin cabası. Yardım alan ailelerden çocukları okula başlayınca sen artık yardım alamazsın çalışman lazım deniyor. İyi güzel anladıkta ilköğretime giden bir kadının 4 çocuğunun annesi nasıl çalışacak? Bu çocuklar belli saatlerde yemek ve diğer ihtiyacı olacak. Ayrıca bu çocukların başına bir iş gelse kadıncağız nasıl gelip ilgilenecek? Sosyal politikaların görevi aileyi toparlamak mı yoksa iyice dağıtmak mı?

      Sosyal politikaların amacı bu çocukları topluma sağlıklı bir şekilde kazandırıp yetiştirmek değimlidir? Başında ailesiz bu çocuklar topluma nasıl kazanılacak? Bu çocuklar uyuşturucu ve başka kötü alışkanlıklara alışırsa bundan kim sorumlu olacak? Bırakın bu düşünceyi devletimizin görevi bu çocukları topluma kazandırmaksa sorguya çekip işgüzarlık yapmanın alemi yok. Hak ediyorsa ve ihtiyaç sahibi ise devletin bu desteğini esirgemek size düşmez verin bu çocuklar topluma kazandırılsın. Ben hak etmeyip yalan dolanlarla ve ahbap çavuş ilişkisi ile destek alanlarıda duyuyorum, bu sahtekarları bana yazdırmayın. Bu konuda samimi söylüyorum çok şikayet alıyorum. Bir gün S.Y. ve D. Vakfını da ele alacağım.