-
ERDOĞAN KAYA

ERDOĞAN KAYA


Kanun tamam sağlıkçı yaklaşımı da önemli

17 Nisan 2020 - 08:47

TBMM Sağlık çalışanlarına şiddet uygulamayı ve kötü davranışın cezasını artıran kanunu çıkardılar. Çıkan kanun yerinde bir karar olduğunu düşünüyorum. Sağlığımız, önce Allah'a sonra hekimlerimize emanettir. Son on beş yıl içerisinde sağlıkta büyük gelişmeler yaşayarak, ülkemiz şu son virüs olayında gördük ki, dünyayı geçmişiz. Yeni nesil bilmez ama Türkiye kadar sağlıkta perişan ve sıkıntı çeken çok az ülke vardı.

Sağlıkta bu kadar güzel gelişmeler ve hastanelerin yapılması büyük bir başarıdır. Memurların dışında hiç bir hasta özel hastanelerde muayene olamazdı. Hatta işçiler devlet hastanelerinden yararlanamaz, eczaneden ilaç alamazlardı.

Hamd olsun nereden nereye geldiğimizi belli yaşın insanları iyi bilirler. Buna rağmen kısa dönemde dünya standartlarını yakalayan ülkemizi çoğu insan dünü unutarak hastanelerimizi durmadan eleştirmişlerdir. Sağlıkta devrim yaşadığımızı söyleyebilirim.

Farklı bir yapıya sahip bir millet olmakla beraber çoğu zamanda benciliz. Hasta yakınları doğal olarak bir stres ve üzüntü içerisinde hastasını hastaneye götürüyor. İstiyor ki, önce kendi hastası ile ilgilenilsin. Bunu göremeyince sağlık çalışanları ile kavgaya girişiyor.

Halbu ki, hastaneye gelen her hastanın bizim hastamızdan farkı yoktur. Tahammülsüzlük ve bencillik çoğu zaman sağlık çalışanları ile kavgaya dönüşüyor. Hastanedeki kavga ve saldırılar genel olarak bu tür vakıadan meydana geliyor.

Bazende çok acil bir hasta geliyor, bu hasta has bel kader vefat ederse sorumlusu doktor olarak gösteriliyor ve doktora saldırıyorlar. Kimsenin hayatına can vermek veya hayata döndürmek doktorun elinde değildir. Onlar bir vesile ve gerekeni yapıyor gerisi ise Allah'a kalmış bir durum. Doktor can verse önce kendi hayatını karantinaya alır.

Sıkıştığımızda ve daraldığımızda sağlığımız sekteye uğradığında nereye koşuyoruz hekimlere. Onların eksikliğini Allah vermesin diyede söylüyoruz ama anlara saldırmaktan geri kalmıyoruz.

Dolayısı ile sağlık çalışanlarını koruma kanunu çıkması fevkalade güzel. Hatta onların rahat hareket ve çalışma imkanı sağlamaları için de güzel bir gelişme. Ancak bu kanun çıkması sağlıkçılarımızı vurdum duymaz duruma getirmemelidir. Onları daha çok sorumluluğa yönelterek hasta yakını sağlıkçı ilişkisini daha iyi duruma getirmelidirler.

Şu son virüs hadisesi gösterdi ki ülkemizin sağlık merkezleri Avrupa'nın üstünde. Ancak Avrupa'dan gelenlere soruyorum oradaki sağlık durumunun Türkiye'den iyi olduğunu söylüyorlar. Ne fark var dediğimde anlatıyorlar da anlatıyorlar.

Anlattıklarından net çıkardığım durum şu, doktor hasta ilişkisinin samimiyeti ve yakın ilgisi. Genel olarak aile hekimleri ile hastaların iyi iletişimleri ve gösterdikleri samimiyet ve güler yüz ile iletişim.

Yoksa bizden farklı ve üstün bir tarafları yoktur. Bizim hastanelerimizde bu bir yapı meselesi ama doktor ve sağlık çalışanları kısmı olarak soğuk yüzlüler. Sempatik ve güler yüzlü değiller. Hatta hasta ile iletişimde samimi diyaloğun zayıflığıdır.

Bunlar giderilsin inanın hastanelerde kavga gürültü olmaz. İğneyi birazda sağlıkçılarımız kendilerine batırarak ne kadar iyi ikili ilişkiler içerisinde olduklarında sorgulamalıdırlar. Bu yeni kanun ile mesafeyi açmak yerine, sempatikliği ve güler yüzlüğü öne plana çıkarmalılar.

Hele sağlıkçı olmayan personeller ise buna daha çok dikkat etmeliler. Hasta ve yakınlarına nezaket örneği göstermeliler. Sizler sürekli hasta ile karşılaştığınızdan hasta olayı size normal hayat gibi gelebilir. Ama çok sevdiği birinin hastalanması nedeni ile oraya gelenin yerine kendinizi koyarsanız mesele zaten hallolur. Kanun çıkması fevkalade güzel, ama sağlıkçılarımız da hasta yakınları ilişkilerini gözden geçirmelidirler

YORUMLAR

  • 0 Yorum