Eskiden kurum ve kuruluşlar deri toplama yarışına girer hatta birbirlerini aldatarak söz verilen derilere el koyarlardı. Şimdi deri para etmeyince canlı kurban yarışı başladı ve hatta meydanlara çadır kurarak kurban toplamaya başladılar. Tabi toplanan kurbanlar genel olarak Asya ve Afrika ülkelerine götürüp verdiklerini insanlara iletiyorlar. Hatta para verenlerden para alarak orada aldıkları kurbanları keserek dağıttıklarını anlatıyorlar.
Hatta kurban haricinde adak kurbanı adında kurban veya para toplayarak etini dağıttığını söyleyenler çoğaldı. Asıl konuya geleceğim, ancak bunu yapanların ismini zikretmeden yazacağız sizler ne demek istediğimi anlarsınız, ancak valilik izni ile resmi olanlar bunun dışında.
Şunu söylemek istiyorum ki, kurban dağıtımı yapılan yerler kadar ülkemizde kurban kesemeyenler var. Emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın eğer yan geliri yoksa bunu samimi olarak söylüyorum kurban kesme durumları yoktur.
15 milyon üzerinde emeklimiz varsa bunu bırakın tamamını yarısının kesmediğini düşünün ne kadar eve et girmiyor biliyor musunuz? Büyük baş hayvanın bir hissesi 25 ile 30 bin lira olmuş. Küçükbaş hayvanın tanesi 15 ile 20 bin lira olmuş emekli nasıl kurban kesecek?
Normal emekli ayda 14 ile 17 bin lira alırken en düşük emekli memur 19 bin lira alıyor. Hadi bakalım nasıl bu insanlar kurban kesecek? Kurban kesse bir ay içerisinde ne yiyip ne içecek birde ikiden fazla nüfusları varsa buyurun buradan yakın.
Ülkemizde bu kadar kurban kesemeyen varken yurt dışına gerekirse para veriyorsunuz nereye verdiğinizin bilmeden ayakçılar kurban toplamak için seferber olmaları neyin nesi. Eğer kurban eti veya kurban dağıtacaksak önce ülkemizde bayramdan bayrama boğazı et görmeyenlere dağıtın.
Eğer kurban dağıtmak ile ülke dışında yaşayan insanları geliştirip durumlarını iyi hale getiriyorsak dağıtalım. Onun için önce ülkemizde Afrika hayatı yaşayan sessiz insanlarımıza dağıtarak onların boğazına et girmesini sağlayalım.
Birde siparişle kurban dağıtmak zorunda mısınız, hiç mi yakınınız ve komşunuz yok kurban kesmeyen onları bulup kurban verin veya kurban veremiyorsanız, kurbanın parasını verin kendileri ona göre kurban alıp sizin adınıza kessinler.
Birde kurban verdiklerimiz kurumlar valilik izni ile makbuz vermeliler, bu işler bir yazılı kâğıtla olmamalı. Ben bu nedenle kurbanında istismar edildiği düşüncesini taşıyorum. Yurt dışındaki garibanlara götürüyoruz duygusallığı kullanılmamalı.
Birkaç gün önce apartmandan çıktım yolda bir genç denk geldi, bana kurbanınızı kesiyor musunuz bağışlıyor musunuz sorusunu sordu. Bağışlıyorsam vereceği hesaba yatırırsa dış fakir ülkelere götüreceklerini söyledi, bende bunun için bana resmi makbuz verecek misiniz diye sordum bana resmi olmayan ne derneği ise onun makbuzunu veririz dedi.
Buyurun buradan yakın konu nereye kadar düşmüş, bu gençlerin amacı sizce ne olabilir? Sizin iyi niyetinizi istismar etmiş olamaz mı? Bu kadar dilenci gibi kurban toplamanın anlamı ne olabilir ki konu sokaklara kadar taşmış.
Dolayısı ile kendisi kurban kesemeyenler tanıdığı bir garibana veya kesemeyene kurban olarak veya para olarak bizzat eliyle vermeli. En sağlıklısı ve düzenli olanı budur. Her isteyene verip işin içerisinden çıkamazsınız. En azından sokağa düşen kurban toplamanın önüne geçmiş olursunuz, ülkemizde çok kurban kesemeyen var.
Yorumlar
Kalan Karakter: