İNSANLAR ANLAMLANDIRIRKEN DÖRT BİLGİ TÜRÜNÜ KULLANIR

Kitaplarda “Felsefe’nin fonksiyonel bir tanımı yoktur” cümlesinin geçtiğini, bunun kısmen doğru, kısmen de yanlış olduğunu kaydeden Prof. Dr. Toku, “Çünkü herhangi bir bilgiden ve disiplinden söz edilecekse, onun diğer bilgi türlerinden ve diğer disiplinlerden farkının ne olduğunu temellendirmek gerekiyor. İnsanlar kendi hayatlarını nasıl sürdüreceklerini, eşyayı, varlığı bilmek isterler. Bilmenin elbette tek bir yolu yok, farklı yolları var fakat hangi yollar takip edilirse edilsin, karşımıza mutlaka kavramlar çıkar. Zaten bilmek demek kavramak demektir” dedi. İnsanların hayatlarını anlamlandırmaya ve eşyayı bilmeye çalışırken dini, felsefi, bilimsel ve estetik açıdan konuya baktıklarını, yani dört farklı bilgi türünü kullandıklarını anlatan Toku, “Merakımız ne olursa olsun, hangi türden problemlerimiz olursa olsun bu bilgiler bizim için önemlidir” dedi. Felsefeyle veya bütün sosyal disiplinlerle ilgili bir tanım yaparken herkesin mutabık olduğu bir tanımın söz konusu olmadığını ancak, fizikle ilgili genel geçer bir tanım yapılabildiğini ifade eden Prof. Toku, şöyle devam etti: “Farklı tanımlamalar, bizlerin kullandığı kavram çeşitlerinden kaynaklanıyor. Bir nesneyi adlandırır ve ona “kavram” deriz, bir de olaylarla ilgili düşünürüz ve düşünülen şey anlamında “kavram” deriz. Bilim, nesnel dünyayla ilgili olduğu için genel geçer bir tanım yapabilir ama insan ilişkileri ve olaylar söz konusu olduğunda, herkesi bağlayan bir tanım bulmak son derece zor olabilir.”

Yapılan konuşmanın ardından Dekan Toku, öğrenciler ve akademisyenlerden gelen soruları yanıtladı.