-

MÜSİAD 23. GENEL KURULU YAPILDI

Müsiad 23. Genel kurulu İstanbul Haliç Kongre Merkezinde Yapıldı. Kongrede Müsiad Genel Başkanı Nail Opak Bir Konuşma Yaptı. Opak Konuşmasında:

MÜSİAD 23. GENEL KURULU YAPILDI
28 Nisan 2015 - 07:49
Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Senegal Cumhurbaşkanı,

Sayın Bakanlarım, Milletvekillerim, Belediye Başkanlarım,

Siyasi Partilerin, STK'larının, Kurumların, Başkan ve Temsilcileri,

Oda, Borsa ve Meslek Örgütlerinin Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları,

Değerli Medya Mensupları,

Çeyrek yüzyılı geride bırakan MÜSİAD’ın, Genel Kurulu’nda, bu büyük ailenin bir ferdi ve Genel Başkanı olarak, hepinizi saygıyla selamlıyorum, hoş geldiniz, şeref verdiniz.

25 yıl önce başladı, bu bereketli yolculuk. Zihinlere bir kıvılcım düştü, ruhlar ateş aldı, alınlar terledi, kollar ve beden, büyük yükün altına girdi. Sonra, tohum toprağa düştü, filizlendi, büyüdü ve dallar meyveye durdu. Emir, Alim, Tacir denklemi tekrar kuruldu ve büyük MÜSİAD ailesi oluştu. Temelinde, inanç, yenilik ve daha da önemlisi, samimiyet olan bu yapı, aslında bir Medeniyet İhyası, bir Diriliş Adımıdır.

Üstad Sezai Karakoç diyor ki;

Evrim, günlük sularla,

Devrim, irinle kanla,

Bizse, dirilişi gözlüyoruz,

Bengisu, Bengisu, kayna ve çağla!

Bugün, her zamankinden daha güçlü, daha heyecanlı, daha coşkuluyuz. Üyelerimizin ve ülkemizin, dünyada hak ettiği, daha güzel yerlere gelebilmesi için, Etkin Üretim, Helal Kazanç ve Adil Paylaşım için çalışıyoruz.

11.000 üyemiz ve onların sahip olduğu 46.000 işletmeyle, Türkiye’de 86 noktada, dünyada; Çin’den ABD’ye, Hollanda’dan Senegal’e, Güney Afrika'dan Kolombiya'ya kadar, 72 ülkede, 164 noktada temsil ediliyoruz.

Yeni açılan, Niğde, Cenevre, Kilis ve New York Şubelerimize de, hoş geldiniz diyorum.

Yakında açacağımız; Karaman, Cidde, Kırklareli, Ordu, Bakü, Seydişehir, Moskova, Maraş, Lyon, Tokyo ve Boston şubelerimize, tüm dostlarımızı davet ediyorum.

Temeline, İnsan ve Adaleti, Ahlak ve Erdemi oturtan bu çağrı, dünyanın her yerinde yankı buldu. Enerjimizi, coğrafyamızdan, kadim medeniyetimizden ve sadakatimizden alıyoruz. Ve bu inançla diyoruz ki:

Biz, Türkiyenin Yeni Gücü’yüz.

Bu vesileyle, 2 yıl boyunca, imkân ve birikimlerini cömertçe bu kurum ve bu millet için harcayan, bugünkü Genel Kurulumuzda, görevlerini yeni arkadaşlarımıza devreden; Genel Başkan Yardımcılarıma, Yönetim Kurulu Üyelerime, Şube Başkanlarıma, Sektör Kurulu Başkanlarıma, Komisyon Üyelerime, Profesyonel Kadromuza, Genel Kurulumuzda bize maddi destek sağlayan üyelerimize ve MÜSİAD'ın en büyük projesi, Genç MÜSİAD'lı kardeşlerime, teşekkür ediyorum.

Yeni dönemde, bizimle omuz omuza çalışma kararıyla aramıza katılan tüm dostlarıma, hoş geldiniz diyorum.

Ayrıca, sizleri, 09 Mayıs Cumartesi günü, Cevahir Kongre Merkezinde gerçekleştireceğimiz 25. yıl programımıza davet ediyorum.

Kadim ve Gönüllü Yürüyüşümüzde, Kurucu Başkanımız Erol Yarar ve Başkanlarımız; Ali Bayramoğlu, Ömer Bolat ve Cihad Vardan'dan, en yeni üyemize kadar, bize destek veren, gönlünü ve yüreğini koyan herkese, candan teşekkür ediyor, vefat edenlere, Cenab-ı Hak'dan rahmet diliyorum.

 

Sayın Cumhurbaşkanım, Değerli Misafirler,

Bugün, MÜSİAD için çok önemli bir gün. 25 yılını geride bırakan ailemizin, Genel Kurulu. Sizlere, birçok konuyu anlatacaktım...

Bölgesel İş Geliştirme Toplantılarımızdan, Sektör Zirvelerimizden, "Cari Açığa Karşı Kobi'ler ve Tarım Raporumuzdan" bahsedecektim.

İş Sağlığı ve İş Güvenliği Çalıştayımızdan, Maliye ve Vergi Politikaları Çalışmamızdan, Eğitim ve Özel Okullar Çalıştayımızdan bahsedecektim.

Türkiye'de bir ilk olan; Özel Eğitime İhtiyacı Olan Öğrencilere Staj Protokolümüzü ve Arabuluculuk Protokolümüzü anlatacaktım.

Sinop Cezaevinde, Türkiye'de ilk defa, bir özel sektör yatırımıyla, 300 kişiye iş ve sosyal destek sağlayan MÜSİAD üyemizi anlatacaktım.

Ekonomimize ait değerlendirmelerimizi aktarıp, geçen haftaki Boston, New York, Washington temaslarımızı, finans çevrelerinin, bizi hiç te karamsar gözle görmeyip, yükselen bir ülke olarak değerlendirdiklerini anlatacaktım.

MÜSİAD'ın PMI'ı olan, saha çalışmamızdan, Satınalma Müdürleri Endeksimiz, SAMEKS'ten bahsedecektim.

Projelerimizi anlatacaktım.

Ama, baktım, 25 yıldır MÜSİAD'ı görmezden gelmeye çalışan birileri, hazımsızlıklarını, dışa vurmaya başladı.

Gelecek nasılsa bizim olacak, bırakayım planlarımızı anlatmayı, ben MÜSİAD'ı anlatayım dedim.

Beni, dikkatle dinlemenizi istirham ediyorum. Özellikle de Basın Mensuplarının. Başkanlığım süresince, ne sansasyonel açıklamalar yaptım, ne de, başka kurumlar hakkında değerlendirmelerde bulundum. Açıklama veya cevaplarımı, MÜSİAD ilkeleri üzerinden yaptım.

Ama gördüm ki, bu yöntem, her zaman doğru değilmiş. Sakin ama vakur tavrımızı, aleyhimize kullananlar oldu. Bazen, keskin ifadeler de kullanmak gerekliymiş. Her şeyin bir ilki var, o da, bugüne kısmetmiş.

Akif diyor ki:

Yumuşak başlı isem, kim dedi, uysal koyunum?

Kesilir belki, fakat, çekmeye gelmez boyunum!

Kimden mi bahsediyorum? TÜSİAD'dan bahsediyorum.

TÜSİAD'ın yeni yönetiminin, Başkan Yardımcılarından birisi, MÜSİAD'a hakarete cüret etmiş. Başkanlarıyla görüştüm. Kurumsal bir tekzip gelir mi diye bekledim, gelmedi. Şimdi, cevap verme zamanı.

Hukuk Devletinden yanayız, diyen,

Evrensel Nitelikli Demokrasi iddiasında, olan,

Kişisel hak ve özgürlüklere dayalı düzen istediğini, söyleyen,

MÜSİAD'a, böyle dertleri olmadığı iftirasını atan,

Bizi, hükümeti desteklemekten başka iş yapmamakla, itham eden,

Bundan dolayı, bizimle işbirliği yapmayacağını açıklayan TÜSİAD'a, söyleyeceklerim var.

28.Şubat'ta, Kurucu Başkanım, Vatana İhanet suçlamasıyla DGM'de yargılanıp mahkûm edilirken, üyelerimin ev ve işyerleri gece çilingirlerle açılırken, sermaye renklere ayrılırken, yapılanlara susarak payanda olan TÜSİAD'ın aklına, Hukuk Devletini savunmak gelmiş miydi?

TBMM'de, 2 partinin oylarıyla, 411 Milletvekilinin kabul ettiği Başörtüsü Tasarısı için, "Kaos'a kalkan 411 el" manşetleri atılırken, siz, hangi Evrensel Demokrasiyi savunuyordunuz ki, hiç sesiniz çıkmadı? Yoksa, Paralel Evrende miydiniz?

Genç Kızlarımız, ağızları kapatılıp, Üniversite amfilerinden dışarı atılırken, üyeleriniz, kibirle, "iş yerimizde Başörtülü çalıştırmayız" açıklamaları yaparken, Meslek Liseliler, ikinci sınıf genç kategorisinde dışlanıp, Sanayimiz ve Geleceğimiz baltalanırken, kimin özgürlüğünü savunuyordunuz?

Biz, seçilmiş iktidara karşı yayınlanan, 27.Nisan e-muhtırasına, anında karşı çıkarken, herhalde, IMF reçeteleriyle meşguldunuz ki, ortalıkta yoktunuz.

17.Aralık darbe girişimine, iş âleminde, tek başına MÜSİAD karşı çıkarken, paralel devlet göremeyen TÜSİAD, ne görüyordu da susuyordu, merak ediyorum.

MÜSİAD, Siyasetin İş Âlemi üzerinde egemenlik kurma çabalarına, niçin karşı çıktıysa, İş Âleminin de Siyasetin egemenlik alanına tahakkümüne aynı şekilde karşıdır ve karşı çıkmaya da devam edecektir.

Hükümeti desteklemekten başka iş yapmıyormuşuz.

Allah’ın, kendisine şükredilmesi emrinden hareketle, güzel yapılan her şeye teşekkür ettik ve etmeye de, devam edeceğiz.

Diğer taraftan, Başkan olarak ilk konuşmamda söylediğim gibi, Resulullah (SAV)'in;

"Dostlarınıza, mazlumken yardım ettiğiniz gibi, hata yapmasını önleyerek, zalimken de yardım edin"

tavsiyesine uyarak, eksik gördüklerimizi ve önerilerimizi de, hep söyledik, söylemeye de devam edeceğiz.

Hem de, hazırladığımız raporlara, daha sonra, devran dönünce "O rapor, bizi değil, hazırlayanları bağlar" diyenlerin, acziyetine düşmeden.

"Bizden önce kurulan bir STK oldukları için, teşekkür etmiştim."

3 yıl önce, "Orta Gelir Tuzağı Raporunu" ilk defa MÜSİAD olarak, biz yayınladık. Tuzaktan çıkışın da, Hızlı ve Adil İşleyen Hukuk Devleti ve Eğitim ile mümkün olacağını söyledik. MÜSİAD, Hukuk Devletinden yana değil diyenlerin, herhalde haberi olmamış.

Orta Gelir Tuzağı tespitimiz doğruydu ve onlar geç kalmıştı. Bizim ifademizi kullanmamak için, önce "Orta Halli Ekonomi Tuzağı" dediler. Sonra, baktılar, o ifade tutmadı, onlar da "Orta Gelir Tuzağı" dediler. 6 ay sonra, Yan Kuruluşları vasıtasıyla, onlar da, "Orta Gelir Tuzağı Raporu" yayınladı.

"Kompleks yapmadılar, teşekkür ederim," demiştim.

Şimdi, hak etmedikleri o teşekkürleri geri alıyor, üyelerimden, özür diliyorum. Çünkü, en azından bugünkü TÜSİAD'ın amacı, STK olmak değil, tekellerini sürdürecek kurumlar inşa etmekmiş.

Rahmetli Dedem, derdi ki;

Oğlum,

"Asil azmaz, Bal kokmaz,

Kokarsa Yağ kokar, aslı Ayrandır."

MÜSİAD olarak, kırmızı çizgilerimiz soruluyor.

"Milletimizin menfaatine olan konularda, bizimle yan yana durmaktan çekinmeyen herkesle, işbirliği yaparız." diyorum.

Ama, derilerinin rengine ve cüzdanlarına bakarak üye alanlarla, bizi de bu gözle değerlendirdikleri ve bu tavırlarını değiştirmedikleri sürece, bizim de işbirliğimiz olamaz.

Bizi, hükümeti desteklemekten başka iş yapmamakla itham eden, TÜSİAD Başkan Yardımcısının bilmediği çok şey var.

Medya önünde Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve Hükümet aleyhinde kahramanlık yapanların, basına kapalı toplantılarda, nasıl methiye düzdüklerinin de, canlı şahidiyiz.

Yine Akif'in dediği gibi;

"Şimdi Allah'a söver, sonra biraz bol para ver,

Hiç utanmaz, Protestanlara zangoçluk eder."

Sayın Cumhurbaşkanım,

12 yılda, bu ülke için, çok güzel şeyler yaptınız. 2000 yılında, 10 yıl sonrayı görebiliyoruz diye, iktidara yağ çekenlerin, 2001 yılında, hepimizi sürüklediği kara delikten, milleti çekip çıkardığınız için, teşekkür ediyorum.

Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın deyimiyle;

"Sizin icraatlarınıza, onların hayalleri bile yetişemiyor."

Kayınvalidem, Rizelidir, sizin hemşeriniz.

Muhtemelen, sizin de bildiğiniz bir sözü var. Der ki:

Oğul,

İnsan, 2 şey için yaşar,

Biri Murad için, diğeri İnad için.

İyi ki varsınız, Sayın Cumhurbaşkanım,

Muradımız ve İnadımız için, sizinleyiz.

MÜSİAD ile TÜSİAD arasındaki farkları sıralamışlar...

Gelin, bir de benden dinleyin, farkımızı.

MÜSİAD'a üye olmanın, tek bir kriteri vardır: "Ticari İtibarınız."

Banka mevduatının büyüklüğüyle, bu ülkeye sahip olduğunu zannedenler, bunu anlayamaz. Anlasalar da, işlerine gelmediği için, uygulayamaz. MÜSİAD'ın, TÜSİAD'tan farkı, bu işte.

MÜSİAD için, Kazanırken Hukuki ve Meşru olmak kadar, Harcarken de Hukuki ve Meşru olmak, önemlidir.

Bilançolarındaki Faaliyet dışı gelirleri, faaliyet gelirlerinden fazla olan, "Hırçın Toprak Sahibi Sendromundaki TÜSİAD'tan", elbette farklıyız.

İnsanlık Tarihi, nelere şahit oldu!

Hazinelerinin anahtarlarını Deve Katarlarının taşıdığı Karun'un, neler söylediğini, hatırlayan bile yok.

Ama,

"Ben, Kureyşli, kuru et yiyen bir kadının oğluyum" diyen Hz. Muhammed'i (SAV), herkes hatırlıyor.

 

Nice insanlar gördüm, üzerinde elbise yok,

Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.

 

Amacım, genellemelerle herkesi kırmak değil. İçlerinde tanıdığım çok kişi var. Aralarında, Başkan Yardımcısının ifadelerini benimsemeyen ve TÜSİAD'a o açıklamanın hesabını soran varsa, elbette, onları hariç tutarım.

Yunus'un dediği gibi;

Ben gelmedim, kavga için,

Benim işim, sevgi için.

 

Son olarak; heyecanlı bazı Üyelerimiz de, "Bizim Başkan, fazla kibar" diyorlar. Her konuda hemen yorum yapmamı, her söylenene, anında sert tepki vermemi bekliyorlar. Bunu yapmayınca da, birşeylerden çekindiğimi zannediyorlar.

Dostlarıma ve "Nezaketimi, Zaafiyetim zannedenlere", söyleyecek tek bir sözüm var:

"Korkmaktan korkarım, Allah'tan (CC) başkasından".

Saygılar sunarım.

 

Nail Olpak

Genel Başkan

MÜSİAD

YORUMLAR

  • 0 Yorum