Philipp Budeikin’in tespitleri kısmen doğrudur. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik; düşünen, sorgulayan, olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kuran, elde ettiği bilgilerden yola çıkarak analiz ve sentez yapabilen bir canlı olmasıdır. Herhangi bir değer ölçüsüne sahip olmayan, olayları sahip olduğu bu değer ölçülerine göre değerlendirmeyen, bir kişiye, kuruma veya ideolojiye körü körüne bağlı olanlar nihayetinde kötü niyetliler için biyolojik çöptür. Budeikin’nin deyimiyle “biyolojik çöpler” çok hızlı manipüle olur; gazete, televizyon sosyal medya gibi iletişim araçlarında okudukları veya duydukları haberlerin doğruluğunu hiç araştırmadan inanırlar. Yapılan bu haberlerin kimin işine yaradığını ve bu haberlerin nasıl sonuçlar doğuracağını hiç düşünmezler. Bağlı oldukları kişilerin, partilerin veya kurumların her söyledikleri ve yaptıkları doğru; bunlar dışındaki tüm kişilerin, partilerin veya kurumların söyledikleri ve yaptıkları yanlıştır. Onlar için ara renkler yoktur. Sadece siyah ve beyaz vardır. İnsanlar ya tamamıyla iyidir ya da tamamıyla kötüdür. Philipp Budeikin’in tespitleri kısmen doğru olsa da tabi ki biz, onun bu sorunu insanları öldürerek çözmeye çalışmasını vahşice görüyor ve insanlığa aykırı olduğunu biliyoruz.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de, insanların akletmelerini, olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kurmalarını emreden onlarca ayeti kerime vardır.[2] Allah, akletmeyen insanları peygamberleri vasıtası ile akıllarını kullanmaya teşvik etmiştir. Biz insanlar da hayatlarımızı Allah’ın yüce kitabı ve peygamberinin sünnetine göre dizayn etmekle mükellefiz. O zaman biz, gelişen her olayı Kuran ve sünnet süzgecinden geçirmeliyiz. Kuran ve sünnete aykırı olan bir emir hangi kurumdan, kişiden veya partiden gelirse gelsin onu reddetmeliyiz. Kişisel menfaatlerimizle ne kadar çelişirse çelişsin Kuran ve sünnete aykırı durumlara itiraz etmeliyiz. Bu halet-i ruhiyeyi düstur edinip çevremize örnek olmalı, çevremizdeki insanları da böyle davranmaya teşvik etmeliyiz. İşte, böyle sabit ve sırat-ı müstakim (dosdoğru) üzere bir çizgimiz olmalı. Dünya görüşümüz, ölçütümüz ve şiarımız böyle olduğu sürece dünya ne kadar değişirse değişsin; yepyeni olayları ve durumları bu belli ölçütlere göre değerlendireceğimizden hiç kimse bizi kandıramayacak, manipüle edemeyecek ve dosdoğru yolumuzdan ayıramayacaktır.
[1] Uzmanların bu konuda yaptığı açıklamalara göre çocuklarımızı bu tür sapkın insanların şerrinden koruyabilmek için aile içi çatışmaları en aza indirmeliyiz. Gençlerin ve ergenlerin kendilerini ifade edebilecekleri aile sohbetleri yapmalıyız. Gecenin geç saatlerinde internette gezinmelerine izin vermemeliyiz. Çocuklarımızın umumi alanlarda telefon ve bilgisayar kullanmalarını sağlamalıyız. Mümkün mertebe onların yalnız başına iken bu iletişim araçlarını kullanmalarına izin vermemeliyiz.
[2] Bakara / 44. Ayet, Bakara / 73. Ayet, Bakara / 75. Ayet, Bakara / 76. Ayet, Bakara / 164. Ayet, Bakara / 170. Ayet, Bakara / 171. Ayet, Bakara / 242. Ayet, Âl-i İmrân / 65. Ayet, En'âm / 151. Ayet, A'râf / 169. Ayet, Yunus / 16. Ayet, Yunus / 100. Ayet, Hûd / 51. Ayet, Ra'd / 4. Ayet, Nahl / 12. Ayet, Enbiyâ / 10. Ayet, Hac / 46. Ayet, Mü'minûn / 80. Ayet, Nûr / 61. Ayet ve burada sayamayacağımız daha onlarca ayet vardır.
Yorumlar
Kalan Karakter: